Yıllardır onlarca seçim takip ettim. Hepsinde çeşitli iddialar ortaya atılırdı. Oylar kullanıldıktan sonra şehir efsaneleri oluşurdu. Dedikodular dilden dile dolaşırdı…
Bu defa durum çok daha vahim: 31 Mart’ta kanalizasyon patladı. Etrafı pislik bastı. Çevreye hepimizi rahatsız eden kokular yayıldı.
Akla, hayale gelmeyen sahtekârlıklar yapılmış. Oylar çalınmış.
Bununla ilgili onlarca maddi delil var: Binali Yıldırım’dan alınmış, Ekrem İmamoğlu ve başkalarına yazılmış. Yapılan yeniden sayımlar sonucu, ortaya başka karineler de çıktı. Boş araziler üzerine hayali binalar dikilmiş; içleri taşıma seçmenlerle doldurulmuş. Küçücük bir daireye 40 seçmen yazılmış. Sandık kurulu başkanlıklarına hukuki olmayan görevlendirmeler yapılmış. Seçim kurulu başkanlıklarına CHP’li olduğu belgeli isimler atanmış. İtirazlar onların önüne götürülüp, kurda kuzu emanet edilmiş. Vesaire, vesaire…
Uzun süreli ve organize hazırlıkların sonucu bunlar. Seçimlerden önce