İstanbul’da Adliye basıldı, masum bir devlet görevlisi, saatlerce gördüğü işkencenin ardından hunharca katledildi. Bu ülkede çok garip şeyler oldu…
Olay devam ederken, twitler atıp, DHKP-C’li saldırganların
sırtlarını sıvazladılar. Onlara destek veren yorumlar yaptılar.
Hatta daha da ileri gidip, kutsadılar. Yazarken utanıyorum, ama
içlerinde milletvekili de vardı, gazeteci de.
Sonra, silahlar patladı, Savcı Kiraz alçaklar tarafından
katledildi. O silahın tetiğine basan ellere “terörist” ya da
“katil” diyemediler. “Eylemci” dediler. Bir cinayeti haklı ve mazur
göstermeye çalıştılar.
Yetmedi, bitmedi, bu kadarla da kalmadı…
Cumhuriyet Gazetesi, dün insanlıktan nasibini almamış katillerle
yapılan neredeyse tam sayfa bir de röportaj yayımladı.
O röportajda, hiç utanmadan ve sıkılmadan, adliye basan
teröristlerin, polislere “katil” diyen ifadelerine yer verildi. Ama
asıl katiller “eylemci” diye geçiştirildi.
Bir tek katillerle el ele, kol kola, sarmaş dolaş fotoğraf
çektirip, yayınlamadıkları kaldı!
Ben yadırgamadım biliyor musunuz!..