Biz, Meclis’in 1982 Yılından bu yana tartıştığımız, yerden yere vurduğumuz Anayasa’nın değişip değişmemesine karar vermek için toplandığını sanıyorduk. Değişiklik, önce Meclis’ten geçecek, sonra da halkın önüne sandık konulacak diye düşünüyorduk. Milli irade ne derse herkesin sonucuna katlanacağı gibi bir saplantı içindeydik.
Ama yanılmışız!..
Başka şeyler oluyor Meclis’te. Hem de bu güne kadar hiç görmediğimiz, alışık olmadığımız olaylar yaşanıyor.
Mesela, vekillerimiz eskiden birbirlerine dosya atarlardı. O dönemlerde “çantacılar” vardı. Hakkını yemeyelim, bazıları bond çantaları öyle bir fırlatırdı ki, sektirmez ve hedefi 12’den vururlardı. Sonra, bardak atan, karşısındakinin kafasından aşağı su boca eden vekillerle karşılaştık. Ardından “pankartçılar” çıktı ortaya, Genel Kurul’da ve partilerinin grup toplantılarında pankartlar açtılar. Sövenler, bağıranlar ise, her zaman vardı.
Bunlar yaşanırdı, yaşanmasına da… Sonuçta ortalık sakinleşir, oylar kullanılır, çıkan sonuca da herkes rıza gösterirdi.
Bu defa çok farklı…