Meclis’te olmadı, anayasa değişikliği teklifi engellenemedi. Şimdi tartışmalar, yönlendirme çabaları ve algı operasyonları medyaya sıçradı. Umutlar ve hayaller, Nisan’da yapılacak referanduma taşındı.
Kamuoyu araştırmaları düzenleniyor…
Değerlendirmeler ve tahminler yapılıyor…
Herkes kendine göre bir takım sonuçlar çıkarıyor. En ilginç olanı da herkes kendi çıkardığı sonuca kendisi inanıyor.
Oysa, sonuç ortada. Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Erdoğan tek başına yüzde 50’nin üzerinde oy topladı. Türkiye’nin halkoyuyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olarak Beştepe’ye çıktı. O günlerde arkasında bir tek AK Parti vardı.
Bugün ise, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy veren MHP, AK Parti ile birlikte hareket ediyor. Demem o ki, bugün sandıkta sonuç almak Cumhurbaşkanlığı seçimine oranla çok daha kolay.
Tablo açık ve net olarak ortada:
Referandum öncesi ibre “evet”ten yana.
***
Tabii, her şey ayan beyan ortada olmasına rağmen, bu tabloyu kabul etmemekte direnenler de var…
Diyorlar ki:
-MHP’li seçmenin büyük bölümü “hayır” oyu verecek.
Öyle değil, ama bir an için öyle olduğunu kabul etsek de sonuç değişmez. Elde var zaten yüzde 50. Üstüne bir de MHP’den gelecek oyları koyun. Referandumda, kabul için gereken sınır yine aşılır.
Ayrıca, hep tekrarlıyorum, söyleye söyleye dilimde tüy bitti…
Bu ülkede Başkanlık Sistemine “evet” demeye en yakın kesim, Milliyetçi Hareket Partililerdir.Çünkü, ömürleri Başkanlık Sistemi için mücadele etmekle geçti. Ülkücü hareketin varoluş sebebi olan 9 Işık Doktrini, Başkanlık Sistemine dayanır. Komünistler için “manifesto” neyse, ülkücüler için “9 Işık” odur. Vazgeçilemez, bırakılamaz, bir kenara atılamaz. Bunun yanı sıra, açın Alparslan Türkeş’in bütün kitaplarına bakın. Başkanlık Sistemi tamamında “Milletin kurtuluş reçetesi” olarak gösterilir.
Belli çevreler, Türkeş’in farklı konulardaki çeşitli konuşmalarını “kes-yapıştır” metodu ile kullanmaya kalksalar da… “Bakın Türkeş de Başkanlığa karşıydı” türünden çarpıtmalara girişseler de… Hatta, Türkeş’in başkanlığa destek veren konuşmalarını dahi “Başkanlığa karşı çıkıyor” çarpıtmalarıyla millete yutturmaya kalksalar da…