Meclis’te olmadı, anayasa değişikliği teklifi engellenemedi. Şimdi tartışmalar, yönlendirme çabaları ve algı operasyonları medyaya sıçradı. Umutlar ve hayaller, Nisan’da yapılacak referanduma taşındı.
Kamuoyu araştırmaları düzenleniyor…
Değerlendirmeler ve tahminler yapılıyor…
Herkes kendine göre bir takım sonuçlar çıkarıyor. En ilginç olanı da herkes kendi çıkardığı sonuca kendisi inanıyor.
Oysa, sonuç ortada. Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Erdoğan tek başına yüzde 50’nin üzerinde oy topladı. Türkiye’nin halkoyuyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olarak Beştepe’ye çıktı. O günlerde arkasında bir tek Ak Parti vardı.
Bugün ise, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy veren MHP, AkParti ile birlikte hareket ediyor. Demem o ki, bugün sandıkta sonuç almak Cumhurbaşkanlığı seçimine oranla çok daha kolay.
Tablo açık ve net olarak ortada:
Referandum öncesi ibre “evet”ten yana.
hhh
Tabi, her şey ayan beyan ortada olmasına rağmen, bu tabloyu kabul etmemekte direnenler de var…
Diyorlar ki:
-MHP’li seçmenin büyük bölümü “hayır” oyu verecek.
Öyle değil, ama biran için öyle olduğunu kabul etsek de sonuç değişmez. Elde var zaten yüzde 50. Üstüne bir de MHP’den gelecek oyları koyun. Referandumda, kabul için gereken sınır yine aşılır.
Ayrıca, hep tekrarlıyorum, söyleye söyleye dilimde tüy bitti…