Üslubu giderek sertleşiyor. Ak Parti ve MHP çevrelerini işaret edip, 'selamı sabahı kesin' diyerek, toplumu ayrıştırıyor; tabanına nefret duyguları aşılıyor. Hızını alamayıp, yabancı yatırımcı ve işadamlarını tehdit ediyor. Kılıçdaroğlu, her geçen gün ülkeyi ve toplumu kutuplaştırıcı söylemlerini daha da artırıyor...
Bir televizyon yayınında Kanal İstanbul ile ilgili tehditlerini yine tekrarladı:
'Eğer, Kanal İstanbul'a herhangi bir ülke kredi verir veya gelir de ihalesini alırsa, iktidara geldiğimizde biz o projeyi durduracağız. O ülke ile de aramıza mesafe koyacağız. O şirketin asla paralarını ödemeyeceğiz. O şirketlerin Türkiye'de yatırım yapmalarının önünü tamamen keseceğiz.'
Ne biçim ifadeler bunlar? Sanırsınız, devlet değil aile şirketi yönetmeye talip. Gerçi şirkette bile olmaz böyle bir anlayış, ama söylüyor işte. Dünya gerçeklerini ve uluslararası hukuku ayaklar altına almaktan bahsedebiliyor.
Projeyi durduracakmış, paralarını ödemey