Biz, kendi kendimizi yerden yere vurmaya devam ederken… Kılıçdaroğlu gibi bazı siyasetçiler, “Türkiye, Avrupa’nın en büyük kara para aklayıcısı ülkedir”türünden suçlamalarda bulunurken… Her türlü kötü meziyetleri kendimize yakıştırmak için birbirimizle yarışırken…
Ajanslardan, yere göğe sığdıramadığımız Batı kaynaklı bir haber geldi:
“Fed, Alman Deutsche Bank’ı, 41 milyon dolar para cezasına çarptırdı.”
Sebebi de bankanın yaptığı milyonlarca dolarlık şüpheli işlem. Daha anlaşılır bir ifadeyle kara para aklama faaliyeti.
Üstelik, Almanların Deutsche Bankası’nın ilk vukuatı değil bu. Nisan Ayında da Fed tarafından 160 milyon ceza kesilmişti. Ocak ayında ise, New York Mali Hizmetler Birimi’ne 425 milyon dolar ödemişti.
Şimdi Almanya’dan ayrılmadan konuyu değiştirelim…
Alman Gazetesi Junge Welt, hepimizi ilgilendiren bir haber yayımladı. Türkiye tarafından iyi bilinen gerçeği okuyucularıyla paylaştı:
“Alman Hükümeti’nin dolaylı olarak FETÖ ile bağlantısı vardır.”
Aslında dolaylı değil, doğrudan bir ilişki var. Ama Alman Gazetesinin bu kadarını dile getirmesi bile yeter. Haberde, aynen şu tespit yer alıyor:
“15 Temmuz Darbe Girişiminden sonra, Almanya Gülencilerin merkezi haline geldi.”
Aynen öyle. FETÖ’cüler, durup dururken Almanya’yı mesken haline getirmediler. Çünkü, orada korunuyor ve kollanıyorlar.