Son derece zararlı iki kelime arasında dolaşıp duruyoruz. Biri ifrat, diğeri de tefrit. Bazıları için yok bunun ortası. Sevdiklerinin her türlü kötü, sevmediklerinin de her türlü iyi tarafına karşı kör bir toplum haline geldik.
Bir yerde, bir yanlış mı gördük? Toptancı bir yaklaşımla saldırıyor, karalıyor, yok etmeye çalışıyoruz…
Siyasette de maalesef böyleyiz…
Bazılarımızın bütün faaliyeti yıpratmak, yaralamak ve yerden yere vurmak üzerine kurulu. Saldırıyor, saldırıyor, saldırıyoruz... Küfürler, hakaretler, son derece çirkin ifadeler havada uçuşuyor…
Daha da vahimi, marifetmiş gibi bunu yapanları alkışlayan ve ortalıkta gezen bir güruh da var.
Kötü, sıkıntılı ve rahatsız edici bir tablo bu!
Önceki akşam, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu’ndaydık. Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği sanat sezonu açılış konserine katıldık.
Çok ilginç ve üzerinde durulması gereken bir tablo vardı orada…
Konser, batı müziği ile başladı, Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği ile devam etti. Çok sesli müzikten örnekler verildi. Sema ile Semah birleşti. Çırpınırdı Karadeniz türküsü ile birlikte salonda Türk Bayrakları dalgalandı…
Toplumun bütün kesimleri o salonda birleştirildi. Bu ülkeyle problemi olmayan herkes o konserde kendini bulabildi.