Günlerce bağırıp çağırdılar. “30 Ağustos kutlamaları yasaklandı” diye ortalığı ayağa kaldırmaya çalıştılar. Bir milli bayramı bile kirletip istismar malzemesi yapmak için çırpınıp durdular…
İçlerinde siyasetçiden basın mensubuna kadar pek çok isim vardı. Atatürk adını kullanıp vatandaşa 2 bin 500 liraya kitap kakalayan, bu arada “Atatürkçü” kimliği ile kamu arazisini işgal eden yazar-çizerler de en önde koşuyordu.
Ne oldu?..
Kirlilik sadece birkaç gün sürdü. 30 Ağustos, “Zafer Bayramı” adına yakışır bir şekilde kutlandı. Salgına rağmen, son yılların en ihtişamlı kutlaması gerçekleştirildi.
Kirlilikten, pislikten medet umanlar, yalanları ile baş başa kaldılar. Tıpkı daha önce defalarca örneklerini yaşadığımız gibi!
Göreceksiniz; yarın da hiçbir şey değişmeyecek. Yine çarpıtmaya, saptırmaya, kirletmeye, kısacası yalan-dolana devam edecekler.