andık sonuçlarıyla birlikte sarsılan muhalefetteki arayış
sürüyor. CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu, MHP’de de Devlet Bahçeli
hedefte. Her iki kanatta da “Olmuyor, gitmiyor” diyen parti içi
muhalefet değişim istiyor.
Peki, genel başkanlar değişince ne olacak? Sorun çözülecek mi? CHP
ya da MHP ayağa kalkıp, atağa mı geçecek?
Hiç sanmam…
Önemli olan zihniyet değişikliği. Zihniyet aynı kaldıktan sonra
Kılıçdaroğlu gitmiş, yerine bir başkası gelmiş; Bahçeli bırakmış,
koltuğa başka biri oturmuş, ne fark eder?
Seçmen sandığa gidip, insanların kara kaşına, kara gözüne bakıp oy
vermiyor ki!
* * *
Yıllardır, son derece yanlış ve sakat bir muhalefet anlayışı ile
karşı karşıyayız…
“Sonucu ne olursa olsun muhalefet” ya da “Ne pahasına olursa olsun
muhalefet” diyen yapılar var karşımızda. Tamamen Makyavelist bir
anlayışla muhalefet yapılıyor bizim ülkemizde.
Önce hedef belirleniyor…
Sonra saldırıya geçiliyor. Hedefi yıpratmak, yıkmak için her türlü
araç kullanılıyor. Yapılan enva-i çeşit manevra meşru
görülüyor.
“Milliyetçi” bir parti olan MHP’yi ele alalım. Millilikten
uzaklaşabiliyor, doktrinini bile değiştirip çiğneyebiliyor; zaman
zaman gayri milli yapılarla aynı fotoğraf karesi içine
girebiliyor.
Geçmişte o kadar çok örneğini gördük ki… Devlet Bahçeli’nin değimi
ile “Okyanus Ötesi” yani Paralel Yapı ile kol kola girildi. “Zinhar
yan yana gelemeyiz” denilen HDP ile aynı noktada buluşuldu. Onlarla
birlikte milli yapılara yaylım ateşi açıldı.