Birkaç gün önce Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’le
Diyarbakır’da konuşmuştum. 2015 Seçimlerinde HDP’nin bir “üst akıl
projesi” olarak devreye sokulduğunu söylemişti.
Ardından The Times’ta, Eker’in sözlerini doğrular nitelikte
bir değerlendirme yayınlandı. The Times’taki makalede “Kürt
Partisi, Erdoğan’ın mutlak güç hesaplarını engelleyebilir”
deniliyor:
“HDP, iktidardaki İslamcı Hükümet için benzeri görülmemiş bir
yenilginin mühendisi olabilir.”
Bakan Eker’in söylediği de zaten bu!..
Hedef, HDP’ye barajı geçirmek. Böylece AK Parti’yi geriletmek,
anayasa değişikliğini engelleyerek, Türkiye’nin Başkanlık
Sistemi’ne doğru yol almasını önlemek.
Hesap bu ama Türkiye’de HDP’ye baraj atlatmak da kolay iş değil.
Çünkü HDP, terörle iç içe geçmiş bir yapı. Gerçi, Times’ta “HDP,
kendini bir Kürt partisinden Türklere de hitap eden bir Türk
partisine dönüştürdü” deniliyor. Deniliyor ama “Ben Türkiye Partisi
oldum artık” demekle olmuyor. Üstelik, ortada böyle bir niyet de
görülmüyor. HDP, Doğu ve Güneydoğu’da seçmene Kürt kimliği
üzerinden baskılar yapıyor; Batı’da da “şirini” oynuyor.
Terör örgütünün HDP adına yaptığı baskılar ve açıklamalar da
cabası.
HDP’nin arkasında korkunç bir medya ve siyaset desteği olmasına
rağmen, halk kimin ne olduğunun farkında. En önemlisi de seçmen
kaosa oy vermek için sandığa gitmez.
* * *
HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, geçtiğimiz günlerde Posta
Gazetesi’ne bir açıklama yaptı. CHP ve MHP ile bir koalisyon
hükümeti içinde yer almayacağını söyledi. AK Parti için de aynı
ifadeleri kullandı.
Normal şartlarda “Siz Meclis’e niye girmek istiyorsunuz, Türkiye’yi
kilitlemek için mi?” diye sorgulanması lazım, değil mi?