Milletin ve devletin sırtına kene gibi yapışmışlar. Tüyü bitmemiş yetimin hakkına kadar sömürmüşler; sömürdükçe de semirmişler.
Haram ve aldatma üzerine kurulu koca bir imparatorluk
oluşturmuşlar. Üstelik, bunu yaparken harama bile hile
karıştırmışlar.
Sinsi bir yapıları var…
Yalan üzerine kurulu bir de dünyaları!
Herkese “haram” olanı kendilerine “helal” görmüşler. Bir yandan din
adına ahkâm keserken, diğer taraftan yemişler, yemişler,
yemişler…
Bu milletin yer üstü ve yer altındaki zenginliklerini bile
sömürmüşler. Tehdit, şantaj, hile ve akla hayale gelmeyecek her
türlü oyunu sergileyip başkalarını kaçırmışlar. Onlardan kalanın
üzerine de sırtlan misali kendileri oturmuşlar.
Şimdi hepsi bir bir ortaya çıkıyor… Yakalanan da benzer yol ve
metotları kullanarak soluğu yurt dışında alıyor…
İlginçtir, hepsi aynı tornadan çıkmış gibi. Tamamı benzer imalat
hataları ile dolu. Yavuz hırsız misali suçüstü yakalansalar bile
sonuç değişmiyor. Adeta suç işleme imtiyazları varmış gibi bağırıp
çağırmaya, sövüp saymaya devam ediyorlar.
Bunlar garip tipler ordusu!
* * *