Bilmediğin sularda yüzmeye çalışırsan, olacağı budur işte: Çırpınırsın, batarsın, nefessiz kalırsın!
Kemal Bey de bu hatayı yaptı. Kendini çok zor duruma düşürdü. Debelenip duruyor şimdi, içine düştüğü durumdan nasıl çıkacağını düşünüyor! Kurtulmak için çırpındıkça da daha fazla batıyor...
Kendisi, samimi ve dinini yaşayan insanları 'din sömürüsü' yapmakla suçlayan bir gelenekten geliyor. Geçmişinde de defalarca ortaya koydu bunu. Mesela, başörtüsünü 'bez parçası' olarak değerlendirdi. Mücadele etmek için Anayasa Mahkemesi'nin kapısına kadar dayandı.
Sonra ne olduysa oldu, 180 derecelik bir dönüş yaptı. Dün arasına mesafe koyup, suçladığı insanlara sarıldı. Çünkü başka çaresi yoktu, onların oylarına ihtiyacı vardı. 'Ben de sizden biriyim' mesajını vermeye başladı.
O bunu yapınca, çevresindekiler kraldan çok kralcı kesildi. Kimi 'Peygamber soyundan geliyor' dedi; kimisi 'Kur'an-ı Kerim'i ezbere bildiğini' iddia etti. Kemal Bey de hiç bozuntuy