Haber uçursunlar sana, “kaç” desinler. Atla özel uçağına, rotanı İngiltere’ye çevir. O arada gazetene talimat ver, “Türkiye İŞİD’i destekliyor” diye bir haber yapsın. “Havan topu” diye sondaj borularının fotoğraflarını yayınlasın. Sanayide kullanılan kabloların altına ise “silahların elektrik aksamı” diye yazsın.
Operasyon başlayınca da feryadı bas:
-Biz İŞİD’e gönderilen silah malzemelerinin fotoğraflarını
yayınladık. Başımıza bu geldi. Özgür basın susturulamaz…
Kısacası…
Kendini kurtarmak ve aklamak için ülkeni karala. Aslı astarı
olmayan iddialarla Türkiye’ye batıya jurnalle. Kamuoyunda farklı
bir algı oluşturmak için çabala…
Aylardır uyguladıkları strateji bu.
Oysa, gerçekler tam tersi. Türkiye, bunların “destekliyor” dediği
DAEŞ’le ciddi bir mücadele içinde. Dün Göç İdaresi Genel Müdürü
Atilla Toros ile birlikteydik. Öğrendik ki, DAEŞ’e katılmak için
dünyanın 85 ülkesinden Türkiye’ye gelen tam 2.122 kişi yakalanmış
ve sınır dışı edilmiş. DAEŞ’in tepesinde patlayan top mermileri ile
uçaklarımızın düzenlediği operasyonları saymıyorum.
Demem o ki…
Geçti artık, bunlar eskidi. Olmuyor, paralelin yeni taktikler
geliştirmesi, yeni oyunlar planlaması gerekiyor.
* * *
Dün, Göç İdaresi Genel Müdürü Toros başka bilgiler de verdi…
Batılı ülkelerin vatandaşları da dahil 112 ülkeden, DAEŞ’e
katılması muhtemel 20 bine yakın kişiye “Türkiye’ye giriş yasağı”
konulmuş durumda. Dışişleri Bakanlığı, istihbarat birimleri ve Göç
İdaresi Genel Müdürlüğü hummalı bir faaliyet içinde. Gelen bilgiler
güncelleniyor, sayı giderek kabarıyor.
Üstelik, Genel Müdür Toros şikayetçi. Batılı pek çok ülkenin bu
mücadelede Türkiye’ye yeteri kadar yardımcı olmadığını
söylüyor: