Yıllar, yıllar önceydi. Başbakan Tansu Çiller’le Almanya’ya gitmiştik. Ertesi gün, merkez medya birkaç güzel fotoğrafın altına son derece olumlu değerlendirmeler yazdı. Biri de aynen şu başlığı kullandı:
“Sarışın güzel kadın Almanya’yı fethetti.” Oysa, ortada fetih filan yoktu. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tansu Çiller, Almanya’ya olağan bir ziyaret yapmıştı.
Erdoğan’ın Amerika gezisine bu gözle baktım. Cumhurbaşkanımız, çok üst düzeyde ağırlandı. Karşısında kendisini kapıda karşılayıp, aracına kadar uğurlayan bir ABD Başkanı vardı. Trump, sosyal medya paylaşımlarında da Erdoğan’ı alabildiğine övüp, yere göğe sığdıramadı.
İki liderin birlikte verdiği fotoğrafları, Alman Başbakanı Merkel’in ABD ziyareti sırasındaki görüntülerle karşılaştırdım. Türkiye ve Erdoğan lehine oldukça olumlu farklılıklarla karşılaştım.
Şimdi sakın bu tespitlerin ardından “Çiller Almanya’yı fethetmemişti ama Erdoğan, Amerika’yı fethetti” gibi bir değerlendirme yapacağımı sanmayın. Ben sadece aradan geçen zaman içinde Türkiye’nin aldığı mesafeyi göstermeye çalışıyorum. Biz, çok kısa bir süre önce Sincar ve Karaçok’u vurup, ABD’yi oldukça kızdırdık. Buna rağmen, Washington’da böyle karşılandık.