Paris’te, Brüksel’de ne oluyorsa, bizde de aynısı yaşandı. Yeni bir yıla girerken içimiz yandı, ama Reina Saldırganıkaçamadı, yakalandı. Çünkü, Türkiye bir Irak, Suriye ya da Afganistan değil.
Evet, terör yoğun bir şekilde üzerimize geliyor, ancak bedelini de ödüyor. Çalışıyor ilgili birimler ve bütün zafiyete düşürme çabalarına rağmen devlet ayakta. Olmuyor, yapılan hesaplar sonuç vermiyor. Tamamı öyle ya da böyle duvara tosluyor. En önemlisi de…
Algı operasyonları başarıya ulaşamıyor. Ne kadar çabalanırsa çabalansın, hangi araç kullanılırsa kullanılsın, sonuç vermiyor.
Bunlar çok önemli!
***
Kim ne derse desin, kim aksini iddia ederse etsin, Fırat Kalkanı Operasyonu’nun ardından DEAŞ’ın Türkiye’de eylem yapabilme kabiliyeti azaldı. Psikolojik üstünlük de Türkiye’ye geçti.
Reina’nın kana bulandığı doğru. Ancak, bir de harekete geçemeden yakalanan teröristler ve patlamadan engellenen canlı bombalar gerçeği var. Ayrıca, ne kadar iyi yetiştirilse de, dört dil birden bilse de, üzerinde 200 bin dolara yakın para yakalansa da, hatta onlarca kişiden destek alsa da Reina Saldırganı kaçamadı işte. Sıkışıp kaldı ve yakalandı. Üstelik, canlı ele geçirildi. DEAŞ’ın tarihinde bu tür eylemler gerçekleştirip canlı ele geçirilen terörist sayısı yok denecek kadar az.
Şimdi bağlantıları da çözülecek. Türkiye, bu terör örgütüyle mücadelede bir adım daha öne geçecek.
Küçümsememek lazım. Son derece önemli bir başarıdır bu!