Nasıl yazsam, nereden başlasam?.. Gerçekten sıkıntılı bir durumla karşı karşıyayım. Normalde böyle bir konuyu ağzıma bile almam, ama toplumsal sorumluluk gereği yazmak ve paylaşmak zorundayım.
Size birinden bahsedeceğim. Adam zannettiğim bir dönemde tanıdım ben O’nu. Devlette büyük, hatta oldukça büyük bir kuruluşun başındaydı. Güçlüydü ve insanlar etrafında pervane gibi dönüyordu. Birkaç defa birlikte olup, iyice tanıdıktan sonra, hakkında iyi kötü bir kanaat sahibi oldum. Bu yüzden de “cemaatçi”dediklerinde, saf, saf itiraz bile ettim:
-Ne cemaati kardeşim! Bu adamı hangi cemaat kabul eder? Aklı fikri gezmek, eğlenmekte; alavere dalaverede. Harama bile hile karıştıracak bir tip.
Sonra bulunduğu görevden alındı. Başka bir yere getirildi. Geçtiğimiz günlerde de FETÖ ile ilişkisi yüzünden devletteki görevinden ihraç edildi. Belli ki başına gelecekleri biliyordu. Görevden alınmadan önce “Ben FETÖ’cü değilim” diye gezmeye başladı. Kararı engellemeye çalıştı. Ağladı, sızladı, kendisine haksızlık yapıldığını iddia edip, yumurtadan yeni çıkmış bir civciv kadar saf ve masum bir porte çizdi.
Merak ettim, “Biraz araştırayım” dedim. Kendisini çok iyi tanıyanları aradım. Gelen bilgiler karşısında dehşete düştüm. Öncelikle herkes FETÖ ile çok sıkı ilişkiler içinde bulunduğunu söyledi. Biri de bana “Abi boş ver, hiç kurcalama” dedi. Hatta adını bile anmamamı istedi. “Niye”diye üsteleyince aynen şu ifadeyi kullandı: