Cuma günü başlayan İkinci Adana Lezzet Festivali bugün sona
eriyor. Adana Valiliği'nin ev sahipliğinde yapılan festivalin
sloganı Gelenekselin Gücü Adına şeklinde. Ancak geleneksel
kelimesine yapılan vurguya bakarak, etkinliğin aslında festival
değil de, örneğini bolca gördüğümüz fuarlardan olduğunu sanmayın.
Fuarlar kendilerini ticaretle sınırlayan etkinliklerdir. Temel amaç
"Bende bu mallar var" demektir. Festival ise ekonominin ötesinde,
kültürel boyutuyla karşımıza çıkar. Adana Lezzet Festivali de işte
tam da bunu amaçlıyor. Bölgeye has zenginlikleri, global
gastronomiye bağlıyor. Yani festival, "Her şey pek güzeldi; kebap
yedik, şalgam suyu içtik" 'gurmanlığından' ibaret değil. Peki neler
var? Hemen örnek vereyim: Brüksel'in ünlü lokantası La Villa in the
Sky ile iki Michelin yıldızı kazanmış olan Şef Alexandre
Dionisio'nun, Adana kebabı yorumunu izlemek ve tatmak şahane bir
lezzet tecrübesi değil mi? Adana yemek kültürü bu festival ile
sadece Avrupa'ya değil uzak Asya'ya da açılıyor. Çünkü Çin Halk
Cumhuriyeti, bu yıl festivalin konuğu... Çinli dostlar şeflerinin
ve yemeklerinin yanı sıra müzikleriyle de Merkez Park'ta konuşlanan
festivalde yer alıyor. Anadolu'da birçok yöneticiyle konuştuğumda
markalaşmayı kavrayamadıklarını gördüm. Çünkü ne yardan
vazgeçebiliyorlar, ne serden... Halbuki markalaşma, bir sektörü
lokomotif belleyip, diğer alanları ona bağlamaksızın gerçekleşmez.
(Barselona, turizm kenti olmaya 1970'lerin sonunda karar vermişti.)
"Bu festivali diğerlerinden ayıran özellik, gastronomi çatısı
altında tarihi, kültürü, turizmi birleştirmesidir" demesi ise,
Adana Valisi Mahmut Demirtaş'ın markalaşma sürecini özümsediğini
gösteriyor. Bunu duymak çok hoşuma gitti. Not: Festival izlenimleri
önümüzdeki yazılarda...
BAŞHEKİM KEMAL ATATÜRK
Arkadaşım, servislerinin tanıtımını, Mustafa Kemal'in özlü
sözleriyle yapan bir hastaneden fotoğraf gönderdi. Sözler, günümüz
diline uyarlanarak sanki Atatürk tarafından geçen çarşamba
söylenmiş gibi bir hava yaratılmış. Aldırmayın, olacak o kadar.
Asıl tuhaflık şurada: Bazı eşleşmeler, hastalara ve yakınlarına
gevrek kahkahalar attırarak moral düzeltme amacını taşıyor gibi...
Bakalım hangi sözün, hangi servis için kullanıldığını bulacak
mısınız?
YENİ ADABIMUAŞERET
Madem yeme-içmeden söz ettik... Sorayım: Frenklerin 'fine dining'
dediği, yemekleri özel, ortamı şık ve biraz resmi restoran
sahnesinin adabımuaşeretinden haberiniz var mı? İşte bunlardan
birkaçı... Bazılarını tuhaf bulabilirsiniz: