Herhangi bir konuyu, Türklerle tartışmak mümkün değildir. Çünkü
analitik bir zihinleri yoktur.
Nesnel olmaları mümkün değildir.
İşin içine mutlaka zevkleri, duyguları, yerel kültürü katarlar.
Geçenlerde hararetle tartışılan "menemen yemeği soğanlı mı olur,
soğansız mı" olayında tam da buna şahit olduk. Tartışma geldi 'ben
böyle severim'e dayandı.
Halbuki sevmek-sevmemek ayrı bir konu. Zevk meselesi. Peki olayın
özü nedir?
Önünüze gelen yemeğe, menemen demeniz için, yumurta, domates,
yeşilbiber ve yağ ile yapılmış olması yeterlidir.
"Efendim menemen soğanlı olur" iddiası saçmalıktır. Çünkü soğanlı
da olur, peynirli veya sucuklu da olur. Ancak yemeğin temeli,
esası, "olmazsa olmaz şekli" yukarıda anlattığım gibidir. Diğerleri
çeşitlemedir. Yöre kültürüne veya zevke dayanır. Soğan, menemenin
ayrılmaz parçası değildir.
Benim tercihim, eğer kahvaltıda yiyeceksem, menemeni soğansız
yapmaktır. Erken kalkarım, sabahın köründe soğan yemek istemem.
Ama pastırmalı veya sucuklu olabilir.
Buna karşılık öğle yemeğinde soğanlı menemene bayılırım. Gayet
lezzetli olur. Denememiş olanlara tavsiye ederim. Ancak bunlar
benim tercihimdir, zevkimdir.
Doğrusunun bu olduğunu asla iddia etmem.
Özetleyelim:
Menemenin esası, olmazsa olmazı soğansızdır. Tabii aynı zamanda
pastırmasızdır veya peynirsizdir.
Siz damak tadınıza göre, soğan veya başka malzemeler
katabilirsiniz.
Hepsi pek lezzetlidir.
Not 1: Arşivde Osmanlı belgelerini okuyarak ciddi yemek tarihi
yazan çok az tarihçimiz var. Menemen yemeğinin izini sürseler ne
güzel olur.
Böylece öğrenebiliriz: Menemenin adı Menemen kasabasından mı
geliyor? Köken olarak Rum yemeği mi? (Selanik'te Menemeni semti var
mesela.) Yoksa kelimenin aslı, bazıları...