Bir arkadaşım cinlere inandığını söyledi. Olabilir. Ben de ona
takılmaya başladım.
Karşılaştığımızda, "Yolda iki cin gördüm, sana selam söylediler"
diyorum. "Benimle dalga geçme" diyor. Ben de ona "Madem cinler var,
benim cin gördüğüme niye inanmıyorsun" diye soruyorum.
Arkadaşımla aramdaki bu şirin ilişkiyi aklıma getiren geçen hafta
cinlerin gazete köşelerinde kendilerine yer bulmasıydı. Olay
cinlerin istihbarat toplamada kullanıldığı iddiasına kadar
vardı.
Ben bir ara bu cin konusuna merak salmış, kitaplar, makaleler
okumuş, çok sayıda video seyretmiştim. Gerçekten ilginç bir
konu...
Bir gün Nihat Hatipoğlu'nun programını 27 yaşında bir kadın aradı.
12 yaşından beri üç harflilerin musallat olduğunu söyledi. Onun ve
bir buçuk yaşındaki çocuğunun vücudunu çiziyor, morarmalara yol
açıyorlarmış. Hocalara gitmiş ama derman olamamışlar.
Bunun üzerine Hatipoğlu, "Doktorlarla görüşmüşsünüzdür mutlaka..."
deyince, kadının cevabı net oldu: "Hayır, doktora falan gitmedim.
Ne olduğunu biliyorum zaten... Şu anda bile televizyonun önünden
geçiyorlar."
Hatipoğlu dini tavsiyeler vermeden önce, "Mutlaka bir doktora
görünün, bir psikologla görüşmenizde fayda vardır" dedi...