Kültür ve Turizm Bakanlığı 74'üncü Devlet Resim ve Heykel Yarışması bu kez Mihri Müşfik adına düzenleniyor. Başvurular 28 Eylül'e kadar sürecek. Yıllar nasıl da akıp gidiyor! İlk kadın ressamımız Mihri Müşfik'in hayat hikayesini ne zaman yazdığımı sorsanız, 'dört-beş yıl olmuştur' derdim. Meğer dokuz koca yıl geçmiş. Mihri Müşfik Hanım'ın hareketli hayatını, sanat tarihçisi Burcu Pelvanoğlu'nun ressam Hale Asaf hakkındaki kitabından öğrenmiştim. Mihri Hanım, Hale Asaf'ın (1905-1938) teyzesi. 1886'da (kimine göre 1890) doğan Mihri (Rasim) Hanım'ın takip etmesi zor bir hayat öyküsü var: Saray ressamı Fausto Zonaro'dan ders alıyor... Bir sirkin İtalyan müzik şefi ile Roma'ya kaçıyor... Paris'te, Sorbonne Üniversitesi'nde okuyan Selami Müşfik Bey ile evlenip boşanıyor... 1913'te İstanbul Kız Öğretmen Okulu'na atanıyor... Ardından kızlar için açılan güzel sanatlar okulu İnas Sanayi-i Nefise Mektebi'nin müdürü oluyor... Tevfik Fikret ile dostluk kuruyor, öldüğünde yüzünün kalıbını çıkartıyor... Sonra yine İtalya... Gabriele d'Annunzio ile yakınlaşıyor. Kimisi ünlü şair aracılığıyla Papa'nın portresini yaptığını söylüyor. Ressam-yazar Malik Aksel'e göre kilisenin siparişi ile bir Meryem Ana resmi yapmıştır. Müşfik Hanım'a hocalık da yapmış olan Galip Bahtiyar, resmi bizzat gördüğünü defalarca anlatmıştır. Ardından bir kez daha Türkiye... Mustafa Kemal'in resmini yapıp Çankaya'da kendisine sunuyor. Derken 1927'de ABD'ye gidiyor. New York'ta resimlerini sergiliyor. 30 Nisan 1939'da New York'ta açılan Dünya Fuarı'nda çalışıyor. Ve geldik problemli bir döneme: Mihri Hanım'ın 1954'te New York'ta öldüğü ve kimsesizler mezarlığına gömüldüğü söyleniyordu. Bu yüzden ben de yazımın başlığını "Kırık Bir Yaşam Öyküsü" şeklinde koymuştum. Halbuki Şehzade Osman Ertuğrul Efendi, başka bir hikaye anlatmıştı: 1) ABD'de hiç sıkıntı çekmedi; resimleri hep ilgi gördü, hep iyi kazandı. 2) İkinci Dünya Savaşı esnasında çıkan propaganda dergisi War Magazine'e illüstrasyonlar yaptı. 3) Varlıklı b...