Rahmetli Savaş Ay nevzuhur mankenlere, "Cumhuriyet hangi yıl
kuruldu?" diye sorar, faraza "1954" cevabını alırdı. "Türkiye'nin
başkenti neresi?" diye sorduğunda ise hanım kızımız "İstanbul"
derdi. Ekran başındakiler kahkahaya boğulurdu.
Bugün değineceğin problemin örneği yeni değil. İki yıllık bir
geçmişi var. Ancak videosu, memleket meselelerini dert edinenler
arasında bugün de büyük bir hızla dolanıyor, "Yok artık, ah vah"
tepkileri alıyor.
Özetle şöyle: Eğlenceli sokak röportajlarıyla tanınan internet
kanalı Sarı Mikrofon, Ocak 2016'da, aralarında liseli gençlerin de
bulunduğu kişilere, "Mars mı daha yakın, Hindistan mı?" diye
soruyor. Bir kısmı "Mars" diye cevap veriyor.
Bu videoya "battık" diyen de var, katılarak gülen de... Gelin olaya
bir de serinkanlı yaklaşalım. Ben iki gerekçeyi ilginç buldum.
Biri "Mars'ı görüyorum ama Hindistan'ı göremiyorum, çok uzakta"
diyor.
Diğeri cevap vermek yerine, ortaya bir ölçüt atıyor: "Hangisi daha
çok işe yarıyorsa, o yakındır."
Aslında dikkat ederseniz netice de ikisi de 'menfaat-fayda'
merkezli bir cevap. Kişinin 'geometrik- coğrafi' konumunu değil,
'sosyal- ekonomik' konumunu temel alıyorlar.
Tabii aralarında temel bir fark da var: "Görmediğim daha uzaktır"
diyen, vizyonsuz bir yaklaşıma sahip.
(Hiç unutmam. Konyalı bir tüccar söyle demişti: "Babam, 'kentten
fazla uzaklaşma' diye uyarıp dururdu. Eğer onun sözüne uysaydım,
bugün ihracat yapamazdım.")
Ben gençlerin bilgiyle (enformasyon, veri, istatistik)
sınanmasından yana değilim. Ezberlemelerine gerek yok. Bir rakam,
bir isim gerektiğinde Google yanı başlarında.