Yıllar önce bir Hollywood belgeseli izlemiştim. Emektar bir
ışıkçı şöyle demişti: "Bizim için ışıklandırma, bir geometri
meselesiydi; ince ince hesaplar yapardık. Şimdi ise sanat
sayılıyor."
O sözler beni anında Caravaggio'ya uçurmuştu: Resimlerindeki
çarpıcı ışık kullanımı neydi? Sanat mı, geometri mi? Yaratıcılık
mı, hesaplama mı?
1571'de doğup, 39 yaşında ölen bu büyük İtalyan ustasıyla ilgili bir sorunum daha vardı: Figürleri resme yerleştirme şekli tuhaftı. Doğal değildi; insan öyle durmazdı. Hatta Kuşkucu Aziz Tomas resminde İsa'nın yarasına parmağını sokmuş olan Aziz Tomas, yaraya bakmıyordu. Bakışlarını sanki ötedeki bir başka şeye dikmişti.
Bunları düşünmüş. Sonra da zihnimin 'cevabını arayan sorular' çekmecesine kaldırmıştım. Geçen haftaya kadar...
Kitap eki için iyi ki Resmin Tarihi'ni seçmişim. Soruların
cevapları, ekstralarla birlikte karşıma seriliverdi. Resmin Tarihi,
yaşayan en önemli ressamlardan biri olan David Hockney ile sanat
tarihçisi, eleştirmen, biyografi yazarı Martin Gayford'un ortak
eseri. 1937 doğumlu David Hockney ressamlığın ötesinde bir
şahsiyet. O bir dedektif. Resim teknolojisi dedektifi...