Olay şöyle oldu... Bir yakınımızın eski tarz bir dairesi var. Banyoya tadilat, odalara boya filan gerekiyordu. Ustalarla anlaşmalar yapıldı. Ben de ilgileniyorum. Derken zımpara kağıdı alınması gerekti. Alışverişe çıkmadan önce internetten çeşitlerine ve fiyatlarına bakayım dedim.
Google'a "zımpara" yazınca bir de ne göreyim; birileri "rüyada zımpara görmek" diye arama yapmış! Eh, insanın aklı kayıyor tabii. Zımpara kağıdını bırakıp rüyadaki şeklini okumaya başladım.
İnternette rastladığım yorumlara göre, rüyada zımpara görmenin, birkaç anlamı var. Birincisi, rüyayı görenin kendisinin veya çevresinin inadından bıkacağı anlamına geliyormuş. Bir başka yorum: Aşırı çalışma demekmiş.
Ancak, zımpara görüyoruz da, nasıl görüyoruz? Mesela neyi zımparalıyoruz? Cam, demir, ahşap? Yoksa kendi vücudumuzu mu zımparalıyoruz?
Mesela ahşap zımparalamak kolay işlere gönderme yaparken, cam zımparalamak, bir arkadaşımıza istemeden zarar vermek demekmiş. Zımparaladığımız şey bir vücut bölgemiz ise orada bir sorun olduğuna işaretmiş.
Hayli kapsamlı, 3.500 maddelik bir Rüya Yorumları Ansiklopedisi var. Ona baktım. Zımpara kelimesi yoktu. Aslında olmaması gayet normal çünkü zımpara nispeten yeni bir kelime...
Dilimizdeki zımpara, TDK Sözlüğüne göre Farsça 'sunpare'den (veya sumpare) geçmiş. Sunpare çeşitli nesneleri aşındırmak için kullanılan bir tür kayaya verilen isim.
Öte yandan zımparalama eylemi, en azından marangozluk kadar eski. İlk ahşap eşya ne zaman yapılmış bilemiyoruz. Çünkü ahşap malzeme zamanla yok olup gidiyor. Ancak arkeologların bulduğu en eski çivi günümüzden 5 bin 500 yıl öncesine tarihleniyor.
İlk marangozlar ve ilk yapı ustaları, zımpara yerine geçecek taşlar kullanmış olmalı. Göbeklitepe'nin 12 bin yıllık...