Arkadaşınız büyücek bir tablo alsa ne düşünürsünüz? Daha da
önemlisi: Neler hissedersiniz?
Mesela...
"Para onun, zevk onun; istediğini yapar."
"Arkadaşım adına sevinir; sanata harcayacak kadar para kazandığı
için gıpta ederim."
"Kızarım! Parasını boş şeylere değil, mesela fakir çocuklara
harcasın; değil mi ama..."
Bu kolay soruydu. Şimdi gelin, asıl şuna cevap verin: Arkadaşınızın
aldığı resim; beyaz zemin üzerine, birkaç beyaz çizgiden ibaret
olsa... Üstelik de buna 200 bin euro (900 bin lira) saymış olsa,
tavrınız ne olur?
Geçen akşam Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde izlediğim Sanat, işte
bu durum üzerine bir oyundu.
Tabloyu alan, son zamanlarda soyut resme merak sarmış, sanat
çevrelerinde yeni arkadaşlar edinmiş olan Dr. Serj'dir (Can
Gürzap). Bu yüzden kendisiyle gurur duymaktadır.
15 yıllık arkadaşı Mark (Cihan Ünal) ise böyle bir resmi aldığı
için ona çok kızar... Giderek artan bir tonda Serj'e tenkitler
yağdırırken, tabloya da 'b.k' der...
Üçüncü arkadaş 'sulu göz' İvan (Mutlu Güney) ise arada kalır. Önce
"keyfi bilir" der. Sonra öyle bir resme para vermenin aptallık
olduğunu düşündüğünü anlarız.
Serj ile Mark arasındaki gerilim öylesine artar ki sonunda
birbirlerine girerler...
Sanat'ı Yasmina Reza yazmış.
İlk kez 1994'te Paris'te seyirci karşısına çıkan oyun, Londra ve
New York'ta da yıllarca sahnelenmiş. Ödüller kazanmış.
"Konu basit değil mi" diye soracaksınız. Evet öyle.
Kavga sahnesi haricinde bir aksiyon yok.
Ancak... Oyuncu ve romancı da olan Yasm...