Tevatür o ki Napolyon sevgilisi Jozefin'e söyle yazmıs: "Yakında
geliyorum, banyo yapma." Zamanımızın hijyen degerlerine kıyasla
tuhaf olan bu istegin nedeni su: Metresinin vücut kokusunu, doya
doya içine çekmek istiyormus. Bu olayı aklıma düsüren, arkadaslarla
sohbet ederken ortaya atılan bir konu oldu: Yaslılar farklı mı
kokar? Biri "Evet, eksi eksi kokarlar" dedi... Bir baskası "Benim
anneannem 82 yasında, hâlâ mis gibi kokuyor" diye itiraz etti. Peki
gerçek neydi? Acaba bilimciler bu konuya el atmıs mıydı? Evet
atmıslar... Hatta 'yaslı kisi kokusu', kısaca söylersek 'yaslı
kokusu' gibi bir terim bile var. Japonlar buna 'kareisu' diyor.
Insanlar gençlikten yaslılıga geçerken birçok konuda degisim
geçiriyor. Bunlardan biri de vücut kokusu. Iddia o ki yaslanmayla
birlikte vücudumuzdaki bazı kimyasallar azalıyor, bazıları
yogunlasıyor. Bu da kokuda degisiklige yol açıyor. Peki bu koku hos
mu, yoksa itici mi? "Eksi eksi" diyen arkadas mı haklı, yoksa "Mis
gibi" diyen mi? Johan Lundström adlı Isveçli bir biyolog ve
psikolog var. Bu arkadas dünyada koklama duyumuz üzerine yaptıgı
çalısmalarla tanınıyor. Su tip soruların cevabını arıyor: Gençlerle
yaslılar kokuları farklı mı algılıyor? Yıllar ilerledikçe kokumuz
nasıl degisiyor? Koklama duyumuzun güç kaybetmesi toplumsal
iliskilerimizi etkiliyor mu? Ayrıntıları geçersek Lundström'ün
vardıgı sonuçlar kabaca söyle: Evet, yaslandıkça vücut kokumuz
keskinligini, yogunlugunu kaybediyor... Bunun sonucu olarak gençler
(20-30 yas arası), yaslıların (60+) kokusunu aslında itici
bulmuyor. Nötr (ne kötü, ne iyi) olarak algılıyorlar. Orta
yaslıların (40-55 arası) kokusu onları daha fazla rahatsız ediyor.
Yani yaslıların kötü koktugu biyolojik açıdan dogru degil. Ancak
söyle bir durum var: 60 yasından sonra koklama duyumuz, bünyeye
göre hızla veya agır agır güç kaybetmeye baslıyor. 75 yasına gelip
de yemekleri begenmeyen, "Artık iyi pisiremiyorlar" diye
söylenenler var ya... Iste onlar burun özürlü büyüklerimiz. Tam bu
nokta önemli: Lundström'ün arastırmalarına göre iyi koku alamayan
yaslıların, sosyal hayatları da zayıflıyor. Arkadas sayıları
azalıyor ve nadiren gezmeye gidiyorlar. Bunun sonucu kendilerine
özen göstermiyor, daha az yıkanıyor, deodorant veya parfüm
kullanmıyorlar. Iste "Eksi eksi kokuyorlar" diyen arkadasın da
dayanagını bulduk. Belli ki onun çevresindeki yaslıların koku alma
yetenekleri ciddi miktarda azalmıs.
Not: "Genç nüfusumuz var" sözü artık balon oldu. Türkiye halkı
hızla yaslanıyor. Yaslılıga yatırım yapanlar önümüzdeki yıllarda
iyi para kazanacak.