İkinci Silivri Trajedisi’ni
yaşadığımız şu günlerde
kutlayacağımız 1 Mayıs sırasında, pek çok
yazar, çizer, gazeteci, medya yöneticisi
hapiste.
Bunların bir bölümü, Birinci
Silivri Trajedisi’ni yaratmakta
büyük sorumluluk taşıyanlar. Bir bölümü ise bu trajediye ya açıktan
ya da suskun kalarak destek verenler. Elbette o trajediye karşı
çıkan
ve “Adalet” diye, “Demokrasi” diye, “Hukuk” diye
direnenler de var aralarında.
***
Ben Birinci Silivri Trajedisi
zamanında yapılan haksızlıklar,
hukuksuzluklar, adaletsizlikler
karşısında, “Yapmayın etmeyin, Hukuk ve
Adalet bir gün size de gerekir” diye
çok söyledim ama kimseye
dinletemedim.
Ne zaman ki iktidar ortakları, Gülen Cemaati ile AKP, birbirlerine
düştüler ve kavgaya giriştiler, işte o
zaman Birinci Silivri
Trajedisi’nin hesabı da sorulmaya başladı:
Ama bu hesaplaşma da Hukuk Devleti ve
Adalet ilkeleri çerçevesindeolmayınca “İkinci
Silivri Trajedisi” ortaya çıktı.
***
Ben, iktidar mücadelesi
yapan gruplardan bağımsız olarak,
Demokratik,Laik ve Sosyal
Hukuk Devleti’nden
yanayım:
Onun için de sürekli bir biçimde, her zaman, HERKES İÇİN
Demokrasi’yi, İnsan Hakları’nı, Hukuk Devleti’ni ve Adalet’i
savunuyorum.
Halkın, milletin, seçmenin, adına ne
derseniz deyin, iktidarı belirleyen ve farklı
parçalardan oluşan büyük kitlenin, Adalet’i
ve Barış’ı, ancak İnsanHakları’na dayalı bir Hukuk
Devleti içinde bulabileceğine
inandığımdan,HERKESE “Demokrasi için
Dİ- REN” diyorum.
Bu nedenle de DİSK, KESK, TTB
ve TMMOB ortak eylemi olan bu
yılki 1 Mayıs kutlamaları için yayımlanan bildiriyi
destekliyorum.
Bu bildiride yer alan ilkelerin
demokrasiyi güçlendireceğine ve
böylece,hapisteki yazar, çizer,
gazeteci, medya yöneticisi olan bütün
insanlarınuğradıkları haksızlık ve
hukuksuzlukların önlenmesine de
yardımcıolacağına inanıyorum...
Ve diliyorum ki onlar da, ister
içeride isterse dışarıda olsunlar, her
zaman, HERKES İÇİN bu ilkeleri
desteklesinler.
***