23 Nisan Ulusal Egemenlik
ve Çocuk Bayramı kutlu
olsun! Bu bayramın anlamı
ve önemi için, günümüzdeki
sorunlarımıza ilişkin bir metin paylaşmak
istiyorum.
Yazılarımı ve yaşamımı izleyenler, özellikle de ortak bildirilere
imza atmamı istemiş olanlar bilir:
Ben, 1980 Askeri Darbesi’nin
lideri Kenan Evren’e Aziz
Nesin’le birlikte yazdığımız “Demokrasi
Dilekçesi”nden beri, hiçbir ortak metne imza atmadım.
(Gerekçelerim çeşitli ve uzun, anılarım çok renkli; ileride fırsat
bulursam, bir Pazar yazısında anlatırım.)
Son zamanlarda internette
“Yurttaştan Yurttaşa” denilen bir metin
dolaşıyor.
Kimin ya da kimlerin yazdığını, kimlerin
imzaladığını ya da desteklediğini bilmiyorum...
Ama Demokrat ve Barışçı içeriği itibarıyla, hem DIŞARIDA hem de
İÇERİDE olan, başta taaaa 24 Temmuz’a duruşma günü
verilen, hiç unutmadığımız ve
unutmayacağımız Cumhuriyet
mensupları olmak üzere, TANIDIĞIM ve TANIMADIĞIM,
TUTUKLU ve TUTUKSUZ tüm okurlarımla paylaşmak istedim. (Siyah
vurgular benim.)
***
“Bu toprakların ortak sahibi olan
bizler; AKP, CHP, HDP, MHP ya da
başkapartilere oy veren Türk, Kürt, Ermeni, Rum, Laz, Süryani,
Müslüman, Hıristiyan, Sünni, Alevi, inançlı, inançsız
bütün yurttaşlar, barış ve huzur içinde
yaşayabileceğimiz bir ülke istiyoruz..
Savaş
istemiyoruz, şehit istemiyoruz, çocuklarımızın ölmesini,
öldürmesini, birbirlerine silah çekmesini
istemiyoruz...
Düşman cephelere bölünmek, kardeşliğimizi, ortaklığımızı
yitirmek istemiyoruz.
Ne darbe, ne vesayet, ne diktatör, ne
terör!
İşimizde gücümüzde, huzur içinde, hür yaşamak
istiyoruz.
Kadın olduğumuz için hırpalanmak, tecavüze uğramak,
öldürülmek, örtülüyüz diye aşağılanmak, şort giydik diye
saldırıya hedef olmak, korku içinde yaşamak
istemiyoruz.
Kadın erkek hepimiz; inançlarımızı, dinimizi,
kültürümüzü özgürce, eşitçeyaşamak
istiyoruz.
Hangi suçla suçlandığımızı bilmeden, kimin adına, hangi hukuka
göre karar verdiklerini bilmediğimiz mahkemelerce
tutuklanmak, hapse atılmak; darbeyle, terörle
hiçbir ilgimiz yokken yalan ihbarlarla, sahte delillerle
sorgusuz sualsiz işimizden olmak, meslekten uzaklaştırılmak,
çoluk çocuğumuzla açlığa mahkûm edilmek; barış
deyince terörist, mağduriyet deyince hain ilan edilmek
istemiyoruz.
Keyfi kararlarla, emeğimizin hakkının, ücretimizin, maaşımızın
elimizden alınmasını, evlerin, köylerin yakılıp yıkılmasını,
çocuklarımızın eğitimlerinin aksamasını,
gençlerimizin sokaklarda heba olmasını istemiyoruz...
Biz halkız, vicdanlı, iyi insanlarız; bizi tahriklerle
kötücülleştirmeyin, kin ve nefret sözleriyle ayrıştırmayın,
kana, ölüme alıştırmayın. Savaş, ölüm, idam, çatışma,
kavga istemiyoruz...