Gezi Direnişi’nin, beş yıl
sonra neden gündeme getirildiğine
ve insanların bu gerekçeyle neden hapse
atıldığına ilişkin bir anket yapılsa aşağıdaki
sorular sorulurdu sanıyorum.
1) Gezi Direnişi’nin yeniden canlanacağından,
tekrarlanacağından mı korkuluyor?
2) Gezi Direnişi bahane edilerek, tüm
muhalifler susturulmak mı isteniyor?
3) Hep çatışma stratejisi uygulayan iktidar,
yerel seçimler öncesinde elinde başka koz kalmadığı için Gezi
üzerinden mi gerilim yaratmaya çalışıyor?
4) Gezi Direnişi’nin yeniden gündeme
getirilmesi için yeni yasal girişimler, hazırlıklar mı var; yoksa
böyle hazırlıklar yok da, sanki böyle girişimler varmış ve üstelik
bunlar yasadışıymış gibi hayali düşmanlar yaratılmak ve bunlara
karşı yeni baskı tedbirleri getirilmek mi isteniyor?
5) Topluma uygulanan siyasal baskının artık
tahammül sınırlarını aştığı görülüyor ve bunun sonuçlarından mı
endişe ediliyor?
6) Ekonomi çöktüğü için, geçim sıkıntısı çeken
geniş kitlelerin toplumsal direniş ve protesto olaylarına
yöneleceğinden mi korkuluyor?
7) Yöneticilerin Gezi olayları konusunda bir
türlü kurtulamadıkları, haksızlık, hukuksuzluk, beceriksizlik
yaptıkları ve yenildikleri gibi duyguları var da onlar mı tamir
edilmeye çalışılıyor?
8) Her otoriter iktidarın, güçsüzleştikçe daha
baskıcı yöntemlere başvurması olayı mı yaşanıyor?
9) Eski devlet yıkıldığı halde, yeni devletin
temelleri atılamadığı ve etkin işleyişi sağlanamadığı için bu
kaosun yarattığı tepkilerden mi korkuluyor?
10) Hepsi mi?
11) Hiçbiri mi? (Düşündüğünüz nedeni
yazınız.)
***
İçişleri Bakanlığı’nın Eylül 2013 tarihli
bir raporunda, 80 ilde 3 milyon 545 bin kişinin eylemlere
katıldığı, 4 bin 725 gösterinin düzenlendiği, 5 bin 341 kişinin
gözaltına alındığı, Twitter’da 150 konu başlığı (hashtag) altında
39 milyon tvit atıldığı belirtiliyor.
Bu bilgiler ışığında, belki böyle
bir anketin son sorusu da şu
olabilir:
Bu kadar geniş katılımlı bir
olayı, herhangi bir örgüt, parti veya kişi
organize edebilir mi?
***
Bu yazıyı Anayasa’nın 34’üncü maddesiyle
bitirmek istiyorum:
“Herkes, önceden izin almadan,
silahsız ve saldırısız toplantı ve
gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına
sahiptir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü
hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni,
suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın
ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve
özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla
sınırlanabilir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü
düzenleme hakkının kullanılmasında
uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda
gösterilir.”
***