Erdoğan’ın sahalara inerek neredeyse
her gün her yerde propaganda yapıp rejim değişikliği için 400
sandalye istediği 7 Haziran 2015 seçim sonuçlarına göre seçmen,
rejim değişikliğine yüzde 60 ile “Hayır” dedi.
Buna karşılık aradan geçen zaman içinde, terörün tırmanışı ve
muhalefet partilerinin korkudan seçim toplantılarını iptali, 1
Kasım’da AKP’yi yine yüzde 49.50’ye taşıdı.
***
O Günlerden Bugüne Ne Değişti?
En önemli değişiklik, MHP liderliğinin, Tek Adam Yönetimi anlamına
gelen “Cumhurbaşkanlığı Rejimi”ne o
zaman “Hayır” derken şimdi “Evet” demeye
başlaması oldu.
HDP de, Türkiye için demokrat çözümler önerme stratejisinden, Kürt
siyasetinin kısıtlı sınırlarına sıkıştırıldı.
CHP’de önemli bir değişme yok.
Bu durumda, 1 Kasım sonuçlarına bakarsak, AKP artı MHP oyları yüzde
60’ı buluyor.
Sanıyorum AKP/Erdoğan iktidarını da Referandum konusunda
umutlandıran hesap bu.
***
Evdeki Hesap Çarşıya Uyar mı?
Acaba seçmen, Erdoğan/Bahçeli ikilisinin
kişisel kararlarına ve daha da ötesi, kişisel iktidarlarına uygun
bir davranış gösterecek mi?
Koltuklarına zaten liderlerinin onaylarıyla gelen AKP ve MHP
milletvekillerinden TBMM’de önemli bir fire olmadı.
Ama MHP örgütünde, Demokrasiyi tahrip edecek bu yeni değişikliğe
karşı ciddi bir muhalefet ortaya çıktı.
AKP seçmeni içinde de, hiç kuşkusuz, demokrat nitelik taşıyan ve
Tek Adam Yönetimine karşı olanlar vardır.
***
Bahçeli’nin ve HDP’nin Tutumundan Başka, 1 Kasım’dan Bu
Yana Neler Değişti?
1 Kasım seçimlerinde AKP’ye 5 milyon artı oy kazandıran “Tek
başımıza iktidar olursak terörü önleriz” sözü inandırıcılığını
yitirdi.
Terör bitmedi, tam tersine tırmandı.
Türkiye, Suriye’de rejim değişikliği yapmak için girdiği Ortadoğu
savaşında şehitler vermeye başladı.
Ekonomi daraldı, döviz yükseldi, gelir ve istihdam
geriledi.
3 milyon Suriyeli, toplumsal ve ekonomik (belki de siyasal) olarak
yeni sorunlar yarattı.
15 Temmuz kalkışması yaşandı.