99 YIL ÖNCE BUGÜN:
İşgal
kuvvetlerine boyun eğmiş olan Padişah Vahdettin’e
biat edenlerle, düşmana başkaldıran
kahramanlar arasında BÖLÜNMÜŞ BİR
TÜRKİYE’de, Büyük Millet Meclisi
açılıyordu:
Açılıştan 13 gün önce Şeyhülislam
Dürrizade’nin Mustafa Kemal ve
arkadaşlarının katledilmelerini emreden fetvası yayımlanmıştı.
Bu fetva üzerine isyanlar daha da yaygınlaşmıştı.
İstiklâl Savaşı tarihi bize öğretilirken, kronolojik bir sırayla
değil, konulara göre aktarıldığı için, Meclis’in açılışını ayrı, iç
isyanları ayrı okuturlar; dolayısıyla aradaki ilişki pek
anlaşılmaz.
Oysa Meclis Ankara’da açıldığı sırada Bolu
ve Düzce gibi çok yakın yerlerde bile önemli
isyanlar vardı.
Atatürk Meclis’in açılışını şöyle
anlatıyor:
“Büyük Millet Meclisi’nin toplanmasını ve açılmasını sağlamak için
çalıştığımız günlerde bizi en çok uğraştıran, Düzce, Hendek, Gerede
gibi Bolu bölgesindeki yerlerden başlayıp, Nallıhan, Beypazarı
üzerlerinden Ankara’ya yaklaşma eğilimini gösteren irtica ve isyan
dalgaları olmuştur.
Ben, bir taraftan bu dalgaların durdurulmasına çalışırken, bir
taraftan da Ankara’da toplanmakta olan ve genel durumu henüz gereği
gibi bilmeyen milletvekillerini dehşete düşürecek görüntüler
karşısında bırakmamanın ve buna benzer durumların ortaya çıkmasıyla
Meclis’in toplantısının engellenmesi gibi uğursuz olasılıklara
meydan vermemenin çarelerini düşünüyordum. Bunun için, Meclis’in
açılmasında çok acele ediyordum.” (Emre Kongar
Seçkisiyle,