İktidar seçim kampanyasını
dün başlattı:
AKP Genel Başkanı ve
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 maddelik bir
programı “Manifesto” adı altında
açıkladı.
(İktidar sola karşıdır ama sol dili (jargonu)
yani sol terim ve kavramları kullanmayı pek sever.)
Açıklanan 11 madde, 25 yıldır
yönettikleri İstanbul ve Ankara’da yapılan
yanlışları sanki muhalefet yapmış gibi, geçmişi
yok sayan bir mantıkla
hazırlanmış:
1- Şehir planları
2- Altyapı ve ulaşım
3- Kentsel dönüşüm
4- Benzersiz şehirler
5- Akıllı şehirler
6- Çevreye saygılı şehirler
7- Sosyal belediyecilik
8- Yatay şehirleşme
9- Halkla birlikte yönetim
10- Tasarruf ve şeffaflık
11- Değer üreten şehirler
***
Bu iktidarın en önemli
özelliği, yaptığı yanlışları başkalarına
mal etmesi, bunları sanki muhalefet
partileri yapmış gibi anlatması ve
insanları bizzat içinde yaşadıkları
gerçeklerin tersine inandırmaya
çalışmasıdır:
Demokrasi, özgürlükler ve medya konularında
dünya sıralamalarında artık dibe vurmuş olan güzel ülkemizi bir
demokrasi ve özgürlük cenneti gibi sunma çabaları bu dönemin mizah
tarihini oluşturan bir edebiyat yaratmıştır.
***
Bu yazıda dikkat çekmek
istediğim nokta yukarda açıkladığım
çelişki değil...
Seçimin adaletsiz ve dengesiz
yapısı üzerinde durmak
istiyorum:
Aynen Erdoğan’ın 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimine
Başbakanlıktan istifa etmeden girmesi ve tarafsız Cumhurbaşkanı
seçildikten sonra da AKP lehine propaganda yapmaya devam etmesi
gibi, bu seçimlerde de, sadece hükümetin değil,
devletin de bütün olanaklarının
iktidar lehine, gerçek muhalefetin aleyhine, seçim şeffaflığını ve
adaletini yerle yeksan eden bir biçimde kullanılması,
demokrasinin temel felsefesine
de, Anayasa’ya da aykırı.
OHAL altında KHK’larla yönetilen ve mühürsüz
oyların bile yasaya aykırı olarak sayıldığı 16 Nisan 2017
Halkoylaması ile Parlamenter Demokrasi sona erdirilip Tek Adam
Yönetimi, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adı altında kurulunca,
fiili Tek Adam Yönetimi yasal olarak da başladı ve seçim adaleti
bütünüyle sona erdirildi...
24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimleri de
bu adaletsiz ortamda yapıldı...
Şimdi de sırada aynı adaletsiz ortamda
yapılacak olan belediye seçimleri var.
Hükümetin ve devletin bütün
haksız ve hukuksuz müdahalelerine
karşın AKP, seçim sonuçlarından
kaygılı:
Çünkü 25 yıllık yerel yönetim
ve 17 yıllık merkezi yönetim bıkkınlığına
ek olarak ekonomik kriz, bütün halkı
pençesine almış durumda.
Dilerim iktidarın bu kaygısı,
zaten adaletsiz olan bu seçimlerde,
sandık güvenliğini bile ortadan
kaldıracak önlemler alınmasına yol
açmaz!
***