“Gerekirse kalemini kır ama
sakın satma” diyen Sedat Simavi ve
arkadaşları tarafından kurulan Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti, TGC, hapisteki
gazetecileri yalnız bırakmıyor ve
gazeteci-yazarların tutukluluk hallerinin
kanıksanmasını önlemeye
çalışıyor.
Bu bağlamda, TGC’den, Akın
Atalay ve Ali Bulaç’a cezaevinde bir
ziyaret yapılmış.
TGC Başkanı Turgay Olcayto
cezaevinden ayrıldıktan sonra yaptığı açıklamada:
“Her iki meslektaşımı moralli bulmak,
onlarla çeşitli konularda söyleşmek çok memnuniyet
vericiydi” demiş.
***
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
Başkanı Turgay Olcayto, 18 Nisan 2018
Çarşamba günü, Silivri Cezaevi’nde uzun
süreden beri tutuklu bulunan Akın Atalay’la
görüştükten sonra şöyle
konuşmuş:
“Meslektaşımı moral ve sağlık
açısından çok iyi gördüm.
24 Nisan’da
başlayacak Cumhuriyet davasına
hazırlanıyor.
Gazeteciliğin günümüzdeki durumu
üzerinde söyleşirken nesnel gazetecilik yapmaktan geri
durmamak gerektiği görüşünde birleştik.
Atalay ‘gazetecinin işi, gerçeği
kovalamak, gerçeği yazmak, kamuoyuyla gerçeği paylaşmaktır. Biz de
Cumhuriyet olarak bunu yaptık’ dedi.”
Turgay Olcayto, Ali Bulaç’ın
önceki yıllarda bir bypass ameliyatı
geçirdiğini hatırlatarak tansiyon ve
guatr gibi birkaç önemli hastalığının
devam ettiğini de belirtmiş:
“Şu anda adli tıp kurumu çeşitli
hastanelerde Ali Bulaç’ın tedavisini yaptırırken
bir yandan da bir sağlık raporu hazırlıyor.
Ali Bulaç’ın sağlığı açısından sıkıntılarından biri de
hastalığı dolayısıyla kullandığı ilaçların birçoğunun
orijinal olmaması, kendisine muadillerinin
verilmesi.
Bu konuda Adalet Bakanlığı
Müsteşarlığı’nın ilgisine rağmen henüz kullanması
zorunlu olan orijinal ilaçlara kavuşabilmiş
değil.
Bunun dışında morali iyi ve halen bir
felsefe kitabı üzerinde çalışmasını bitirmek
üzere.”
***
Turgay Olcayto bu
ziyaretlerden sonra şunları
söylemiş:
“Toplumun acilen bir iç barışa
gereksinimi var, buna yardımcı olacak en önemli
unsur cezaevindeki gazetecilerin, aydınların, avukatların,
akademisyenlerin tahliye edilmeleridir.
Buna kuvvetle ihtiyacımız olduğunu
düşünüyorum ve yeni bir döneme girilirken iktidarın
toplumu sağlıklı bir yapıya dönüştürmek açısından
elinden geleni yapacağına inanmak
istiyorum.”
***