Cumhuriyet mensuplarının 9 Mart tarihli
son duruşmasında, içerde son
kalan 3 kişiden, Murat Sabuncu ve Ahmet
Şık’ı tahliye eden, Akın Atalay’ın tutuklu
yargılanmasının devamına karar veren
mahkemenin başkanı bu kararları ilginç
sözlerle açıklamıştı:
Ahmet Şık hakkındaki karar için,
“Ahmet Şık’ın annesi ermişmiş, onu üzmeyelim” demişti.
Murat Sabuncu ile ilgili kararını tebliğ ederken
de “Boğazı görmek istiyormuş görsün” ifadelerini kullanmıştı.
Tutukluluğa devam kararı verdiği Akın Atalay’a
hitaben, “Gemiyi en son kaptanlar terk eder” demişti.
Aynı başkan dava hakkında da şu görüşleri ileri sürmüştü:
“Bugüne kadar elde edilemeyen dijital delillerin açılan davanın
niteliği çerçevesinde beklenilmesinden vazgeçilmesine karar verdik.
Açılan davanın mahiyeti klasik örgüt üyeliği davası değildir,
bulmayı umduklarımız ilişkiler değildir. Bu nedenle bu evrakların
beklenilmesinden vazgeçtik.”
Bu bilgilerin ışığında, Murat Sabuncu ile
Ahmet Şık tahliye edilirken, Akın Atalay’ın
içerde tutulmasının gerekçesi, objektif
hukuk ölçütlerinden çok, sübjektif
değerlendirmelere dayalı gibi
görünüyordu.
Bu nedenle, kamuoyu, “Gemi kaptanı olduğu gerekçesiyle”
arkadaşlarından bir hafta daha uzun süre hapiste tutularak fazladan
cezalandırılan...