Osmanlı-Türk değişme modelleri
konusundaki yedinci yazım:
Okurlardan pek çok yorum aldım.
Belki bir bölümünü kullanırım.
Osmanlı-Türk siyasal ve toplumsal değişme
çizgisinin, Osmanlı endüstrileşme sürecini
kaçırdığı için, Batı’dan ve dolayısıyla
Marxizmin klasik beşli şemasından farklı
olduğu doğru bir teşhistir.
Bir zamanlar güncel olan “Osmanlı toplumsal yapısı Feodal miydi,
Asa Tipi Üretim Tarzı mıydı” tartışmasında,
Barkan, İnalcık,
Kaynar gibi büyük tarihçilerle de sınayarak sahip
olduğum ve 21. Yüzyılda Türkiye kitabımda
açıkladığım kanı, bu yapının Asya Tipi Üretim Tarzı olduğu ama,
18’inci yüzyıldan başlayarak, özellikle de 19’uncu yüzyılda (Senedi
İttifak sonrasında) Feodaliteye dönüştüğüdür.
Feodalite-Asya Tipi Üretim Tarzı, ATÜT
tartışmasının sol siyaset bakımından önemi, işçi
sınıfına dayalı olarak devrimci ya da
demokratik bir siyasetin Türkiye’de geçerli
olup olmadığı ekseninde önemlidir:
Toplum ATÜT düzeyinde patinaj yaparak, endüstrileşememiş,
kapitalistleşememişse, işçi sınıfı da oluşamamıştır; bu nedenle de
işçi sınıfına dayalı devrimci ya da demokratik siyaset sonuçsuz
kalacaktır!
*** Bu teorik tartışmadan bağımsız olarak Atatürk’ün gerçekleştirdiği Türk Devrimi, bir Din/Tarım toplumu olan Osmanlı’yı, çağdaş bir endüstriyel/ kentse...