Sevgili okurlarım, gittikçe yoğunlaşan
baskılardan dolayı, çevremde, Cumhuriyet ve Demokrasi adına artarak
yaygınlaşan bir karamsarlık gözlemliyorum.
Kendinizi umutsuzluğa kaptırmayın:
Umutsuzluk, teslimiyetin bir
adım öncesidir.
İktidarın bütün baskılarına ve ülkeyi iki
yüzyıl eskiye, feodal bir topluma geri götürme çabalarına karşın,
Cumhuriyet ve Demokrasi filizleri artık her yerde.
Bugün size bu tür filizleri temsil eden iki
kitaptan söz edeceğim.
***
Birinci kitap, Ahmet Taner
Kışlalı’nın “Atatürk’e Saldırmanın
Dayanılmaz Hafifliği” adını taşıyor.
Kırmızı Kedi Yayınevi, çok
doğru ve anlamlı bir karar vererek, değerli akademisyen, sevgili
dostum, Demokrasi Şehidi, Ahmet Taner
Kışlalı’nın bütün eserlerini yayımlama kararı
vermiş.
Prof. Dr. Ahmet Taner
Kışlalı:
Yılmaz bir
Atatürkçü...
Ve iyi bir
Solcuydu.
Zaten bu niteliklerinden
dolayı öldürüldü.
Dizinin bu ilk kitabı dört bölümden
oluşuyor:
Kemalizm Üzerine
Demokratik Sol-Sosyal Demokrasi
Üzerine
Güneydoğu Sorunu Üzerine
Kültür, Siyaset ve Ordu Üzerine
Kışlalı’nın bu kitabı Günümüz
Türkiyesi’nin sorunlarına, hem geçmiş, hem
de gelecek açısından, Demokrat bir
Atatürkçü’nün gözüyle ışık tutan bir
yapıt.
***
İkinci olarak sözünü etmek
istediğim kitap Prof. Semih Gemalmaz’ın
muhteşem bir HUKUK ve DİRENİŞ
çalışması.
Bu kitap hakkında değerli
Hukuk Tarihi Profesörü Ahmet Mumcu
şunları söylüyor:
Daha bir hafta önce piyasaya çıkan bu yapıtın
yazarı meslektaşımız Prof. Dr. Mehmet Semih
Gemalmaz. Adı ise yalnız hukukçuları değil her aydını
ilgilendirip heyecanlandırır:
“Osmanlı’dan Cumhuriyet’e
Kadınlara, Çocuklara ve Azınlıklara
Karşı Ayrımcılık-Nedenleri, Kapsamı,
Sonuçları ve Buna Karşı Direnme
Stratejileri”
Sayın Gemalmaz özellikle İnsan Hakları
konusunda Türk Hukukuna çok büyük hizmetlerde
bulunmuştur.
Hele “İşkence” ve “Türkiye’de
Ölüm Cezası” adlı yapıtları hukukçuların, kriminologların,
psikolog ve sosyologların asla vazgeçemediği kaynak
yapıtlardır.
Yazar şimdi yukarıda adını verdiğimiz son
yapıtı ile yalnız bizim değil tüm toplumların derdi olan
“şiddet” olayına eğilmiş; ama bizim toplumsal yapımız
açısından.
Ben bunca yıllık bir araştırmacı olarak, bu
yapıttaki ayrıntılı, titiz ve son derece bilimsel çalışmaya
gerçekten hayran kaldığımı belirtmek isterim.
Bu tür çalışmalar çok, ama çok ender... Ama
insanda olumsuzluklar içinde bir umudun yeşermesini de
sağlıyor.
***