Aydın sözcüğünü, sadece eğitimli, kültürlü, bilgili olmak
anlamında değil, zihinsel yeteneklerini iyi kullanmak ve insanlık
tarihi bilinci sahibi de olmak anlamında kullanıyorum...
Hiç kuşkusuz, bütün bu anlamlarıyla aydın sıfatını hak eden, çok
(sanıldığından daha da çok) insan var...
Ama “aydın geçinen” derken, gazete köşelerinde ve
televizyon kanallarında boy gösterenlerden, bir anlamda, kamuoyu
lideri olmaya çalışan ve yaptığı işten para kazanan insanlardan söz
ediyorum.
Bu insanları bekleyen büyük tehlike, bağnaz yandaşlık ve
dönekliktir.
Tabii bütün yandaşlar bağnaz değil, dönek de değil, ama bütün
dönekler bağnaz ve yandaş!
Yandaşları değil (iktidar yanlısı olmak herkesin hakkıdır), bağnaz
ve dönek olanları eleştiriyorum.
Dönek sözcüğünü de fikir değiştiren anlamında
kullanmıyorum:
Benim kullandığım anlamda dönek: Rahat için, para için, şan
şöhret için, makam mansıp için, destek için, ya da korkudan dolayı,
iktidara, güce boyun eğen, doğru olduğunu düşündüğü fikirlerden
vazgeçen insan demektir.
Yoksa hiç kuşkusuz insanlar, özellikle de aydınlar, zaman içinde
kendilerini geliştirir, bu arada fikirlerini de
değiştirebilirler.
***
İnsanların, özellikle de aydın geçinenlerin tutarlılıkları, dürüstlükleri, zihinsel ve ruhsal nitelikleri, bunalım zamanlarında, bir krizle karşılaşıldığında ortaya çıkar: