Hemen hemen her Pazar günü bu köşede, kamuoyu tarafından kanıksanmalarını önlemek için haksızlık ve hukuksuzlukları dile getirmeye çalıştığımı sevgili okurlarım bilir.
Bugün telafisi olanaklı olmayan bir olayı, bir cinayetin trajik öyküsünü dile getirmek istiyorum.
Belki böylece, hâlâ erkek egemen toprak ağalığı kültürünün esaretinden kurtulamamış olan toplumumuzu ve onun ürünü olan görevlileri, kadın cinayetleri konusunda biraz uyarmayı ve düşündürmeyi başarabilirim.