Bir devlet zor kurulur:
Türkiye Cumhuriyeti, çok zor kurulan devletlere bir örnektir...
Adeta mucizevi bir biçimde kazanılan bir Kurtuluş Savaşı’na
dayanır.
Bu yetmezmiş gibi, ikinci bir mucizevi süreç daha yaşamıştır:
Feodal bir din-tarım toplumu üzerine çağdaş bir toplumu kurgulamak
gibi, ekonomik, sosyolojik, kültürel ve siyasal açılardan son
derece zor bir süreci, çok kısa bir süreye sığdırmıştır.
Bu iki mucize benzeri süreç sonunda, Yirminci Yüzyıl’ın başında,
“Hasta adam” olan, yenilmiş ve işgal edilmiş, yoksul, çağ gerisi
Osmanlı İmparatorluğu’ndan, genç ve dinamik bir Türkiye Cumhuriyeti
doğmuştur.
***
İnsanlık tarihinin yüzyıllar süren uygarlaşma sürecini kaçıran
Osmanlı İmparatorluğu’nun gecikmesini telafi eden ve bu tarihi
adeta “hızlandırılmış” bir biçimde yaşayan Atatürk Türkiye’sinin
feodal bir din-tarım toplumundan çağdaş bir endüstriyel- kentsel
topluma hızla dönüşmesi elbette hiç de kolay olmamıştır...
Zaten şu anda bu süreçten kaynaklanan, dönüşümün tamamlanmamış
olmasının yarattığı sorunlar yaşanmaktadır.