“Demokrasi için
MANİFESTO: DİREN” kitabım eski bir tartışmayı yeniden alevlendirdi:
İktidarın Hukuk Devleti’ni ihlâl ettiği, pervasız bir biçimde haksızlık ve hukuksuzluk yaptığı bir ortamda, Demokratik ve Barışçı yöntemlerle nasıl direnilir?
***
Önce tarihsel bir gerçeğe işaret edelim:
Her baskıcı faşist yönetim, baskıyı artırmak, muhalefeti susturmak ve demokrasiyi tümüyle yok etmek için bahane arar!
Bunun için, muhalefeti tahrik eder, şiddeti teşvik eder ki, şiddete karşı elindeki devlet gücünü daha büyük bir şiddetle kullanarak toplumu tümüyle baskı altına alabilsin.
***
Şimdi de bir toplumsal gerçeği anımsayalım:
Teknolojik değişmelerle başlayan ve ideolojik biçimlendirmelerle süren toplumsal ve siyasal değişmenin temelinde, iki yöntem, örgütlenme ve eğitim yatar!
Her siyasal değişmenin itici gücü olan ideolojinin arkasında, ideolojiyi biçimlendiren bu iki yöntem, yani örgütlenme ve eğitim vardır.
Bir toplumda da Faşizmi engellemenin yolu Demokrasi için, Demokratik örgütlenme ve eğitimden geçer.
Bu nedenle 21 Yüzyıl Türkiye’si için kaleme aldığım Manifesto’da“Demokrasi için DİREN” dedim.