Yazımın başlığında, rahmetli Prof. Fikret Arık’ın öğrettiği eski
bir Hukuk Terimi’ni kullandım.
“Evet” oyu verenler için “Muhafazakâr Kesim” diyorlar ya, belki bu
terimleri daha iyi anlarlar diye düşündüm.
***
“Mutlak Butlan” “Tam Sakatlık” anlamına geliyor.
“Mutlak Butlan ile Malûldür” demek, “Tam Sakatlık Hali”
demektir.
“Tam Sakatlık Hali” olan hukuki işlemler ise “Yok Hükmünde” kabul
ediliyor:
“BU HALKOYLAMASI YOK HÜKMÜNDEDİR!”.
***
Şimdi bırakın Hukuk Fakültesi mezunlarını, anlı şanlı Yüksek
Yargıçları, ilkokul öğrencilerinin bile anlayacağı bir biçimde
“MUTLAK BUTANLA MALÛL” veya “YOK HÜKMÜNDE” olan işlem ne demek,
açıklayalım:
Hukuk alanında biçim koşulları çok önemlidir; şekil şartları
içerikten bile önce gelir.
Şekil şartlarına uymayan bir irade açıklaması hukuki sayılmaz,
geçerli değildir, hukuki sonuç doğurmaz.
Örneğin, evlenmek için resmi memur önünde “kabul ediyorum” demek
gerekir. Evlendirme memuru olmadan yapılan evlilik geçerli
sayılmaz. Çünkü işlemin kurucu unsurlarından olan bir şekil şartı,
olmazsa olmaz olanı, resmi memur yoktur.
İşte bir irade açıklamasının, şekil şartlarına, olmazsa olmaz
koşullardan birine sahip olmamasına, sakatlık haline, “butlan”
denir, sakat bir işleme de “batıl” adı verilir.
Sakat yani batıl işlemler geçersiz işlemlerdir.
“Mutlak Butlan” hali, telafisi olmayan, kesin sakatlık durumudur,
bu durumda yapılan işlem “Yok Hükmündedir”.
Zorunlu kabul edilmiş olan biçim koşullarına, yani kanunda yazılı
şartlara uyulmaması halinde:
HUKUKİ İŞLEM, BAŞTAN İTİBAREN “GEÇERSİZ” YANİ “MUTLAK BUTLANLA
MALÛL”, YANİ “YOK HÜKMÜNDE” SAYILIR.
Mutlak Butlanla Malûl olan, Yok Hükmündeki işlemler, yargıçlar
tarafından resen, yani kendiliğinden, doğrudan dikkate alınır.
***
Yüksek Seçim Kurulu’nun “mühürsüz oy pusulalarını geçerli sayma
kararı” karşısında bakalım Seçim Kanunu’nun 101’inci maddesi ne
diyor?
“3. ARKASINDA SANDIK KURULU MÜHRÜ BULUNMAYAN,
... OY PUSULALARI GEÇERLİ DEĞİLDİR”.