6 Temmuz
Perşembe günü, Tele
1’deki 18 Dakika
programına Kemal Kılıçdaroğlu’nu
canlı konuk olarak
aldık.
Canlı yayını, bu uzun yürüyüşün Gebze’de konakladığı yerden yaptık.
Büyük bir kitle tarafından izlendiği anlaşılan program çok ses
getirdi.
Kılıçdar’ın konuşmasındaki önemli vurgular, bu
yürüyüş ile toplumun üzerindeki korkunun kalktığı ve gelecek için
umut aşılandığı noktalarındaydı.
***
Sanıyorum konuşmanın
en ilginç açıklaması,
Kılıçdar’ın, Adalet Yürüyüşü’nün
başarısını sağlayan ana fikri
anlattığı andı.
Önce, toplumda, insanların adalete ulaşmasının bile engellendiğini
belirtti. Sonra gazetecilerden, yazarlardan, akademisyenlerden
bürokratlara, işçilere, köylülere kadar adaletsizliğe uğrayan bütün
farklı kesimleri tek tek saydı ve en sonunda da şöyle
dedi:
“Sadi’nin güzel bir sözü vardır
saygıdeğer hocam, İran’ın ünlü düşünürü
Sadidiyor ki: ‘Dünyanın
bütün nehirleri adalete susamış
bir insanınsusuzluğunu
gidermeye yetmez’.
Şimdi bir kişinin
adalete susamışlığını dünyanın
bütün nehirleri
karşılayamıyorsa, yahu bu ülkede 80
milyonun adalete susamışlığı
var; o zaman bu nehirleri
nerden bulacağız?”
Sanıyorum bu
Yürüyüş, “Adalete susamış
kitlelerin susuzluğunu gidermeye yönelik
nehirleri aradığı” için
başarılı oldu!
***
Merdan Yanardağ ile
birlikte, yayını yapacağımız
alana yaklaşık iki saat önce
ulaştık.
Bir saat kadar etrafta dolaştık ve genel izlenimler edindik. Daha
sonra Kılıçdaroğlu’nun daveti ile Yürüyüş Otobüsü’ne girdik ve çay
içtik.
Sohbet ederken ilk konuştuğumuz konu, Avrupa Parlamenterler
Meclisi’nin aldığı, 16 Nisan Halkoylaması’nın Demokratik rejime son
veren sonuçları uygulanırsa, Türkiye ile müzakerelerin durdurulması
kararıydı.
Bu konu bizi, bir gün önce, CHP’nin bu Halkoylamasına karşı Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi, AİHM’ye yaptığı başvuruya
getirdi.
Kılıçdaroğlu, AİHM,
Halkoylaması sonuçlarını
meşru kabul etmezse,
hükümetin yerinde kalamayacağını
düşünüyor.