Salı günü CHP İstanbul İl Başkanı
Canan Kaftancıoğlu ve arkadaşları
Cumhuriyet Gazetesi’ni ziyarete
geldiler. Haberini dünkü gazetede görmüşsünüzdür.
Ben de o gün tesadüfen gazetede olduğum için
konukların ağırlanmasına katıldım.
Ev sahipleri ve konuklar
arasındaki nezaket sözlerinden sonra,
Canan Hanım’a, adaylık süreci açısından,
CHP’nin de yaşadığı ve bütün partilerin klasik
sorunu olan, “parti içi çekişmeleri”
sordum.
***
Bütün partilerde olduğu gibi, CHP’nin de
iktidarı kazandığı il ve ilçelerde, Büyükşehir Belediye
Başkanlarıyla İlçe Belediye Başkanları ve ayrıca partinin İl ve
İlçe Örgüt Başkanlarıyla Belediye Başkanları arasında çeşitli
anlaşmazlıklar, sürtüşmeler olur.
Buna bir de, gerek belediyelerdeki gerekse
örgütlerdeki eski ve yeni başkanlar arasındaki sürtüşmeleri
eklerseniz, her partinin kendi içindeki sandalye kavgalarının,
partiyi, rakip partilerin propagandalarından daha çok yıprattığını
tahmin edersiniz.
Bütün bu “yapısal” çekişmelere ek
olarak, her seçim döneminde, aday adayları arasında rekabet de
başlar.
***
İstanbul Belediye Başkanlığı
seçiminin Türkiye’nin siyasal kaderini
etkileyeceği açık:
CHP’nin bu seçimi kazanması, hem insanların
ülkeyi boğan bu Tek Adam Rejimi baskısından kurtulma umudunu
arttıracak hem de en azından İstanbulluların biraz daha özgür,
uygar ve rahat bir yaşama kavuşmasına yol açacak.
***