Sevgili okurlarım, ikinci COVID saldırısını da Koç Üniversitesi Hastanesi doktorları sayesinde kazasız belasız atlattım.
Ayrıntılı öyküsünü internet sitemdeki GÜNCEL başlıklı yazımda anlattım; meraklısı www.kongar.org adresinde okuyabilir.
Bu noktada, okurlarımı, son günlerdeki öldürücü grip (influenza) salgını hakkında uyarmalıyım.
COVID virüsünün çeşitli varyantları eskisine göre çok daha bulaşıcı ama daha az öldürücü olarak ortada dolaşırken bir yeni grip virüsü ortalığı kasıp kavuruyor.
Ben çok çok değerli bir sınıf arkadaşımı, Prof. Ömür Akyüz’ü bu hastalığa kurban verdim.
Sizlere önerim, COVID salgını sırasındaki maske, mesafe ve temizlik önlemlerini derhal yeniden devreye sokmanızdır...
Tarihteki şu salgınlara ve ölüm sayılarına bakarsanız, olayın ne denli vahim olduğunu fark edersiniz:
Rus Gribi, 1889-1890 1 milyon
İspanyol gribi, 1918- 1920 50 milyon
Asya gribi, 1957-1958 1.5- 2 milyon
Hong Kong gribi, 1968- 1969 1 milyon
Domuz Gribi, 2009-2010 18.209 üzeri
(Ayşe Tekin makalesi https://dergipark.org. tr/tr/download/articlefile/1679987)
***
Sevgili okurlarım, biliyorsunuz, “Ömür biter yol bitmez!”
Ben bu sloganı “Ömür biter çalışma bitmez!” diye kendime uyarlamış bir hayat ve bilim öğrencisiyim.
Hastalıktan ölmeden kurtulunca hemen yazmakta olduğum makalelere ve kitaplara gömüldüm.
Mülkiye’yi bitirirken iki konuda kendimi yetiştirmiştim: Profesyonel şoför ehliyeti almak ve klavyeye bakmadan on parmak daktilo yazmak.