Sevgili okurlarım, siz bu satırları
okurken, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı
açıklanmış olacak!
Hemen belirtmeliyim ki, CHP, Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda,
Erdoğan/AKP iktidarının “Gündemi biz belirleriz”
iddiasını boşa çıkaran bir strateji ve taktik uyguladı:
O kadar ki, Erdoğan/AKP ile Bahçeli/ MHP
ittifakının seçim rüşveti olarak açıkladıkları ekonomik tavizler
bile güme gitti.
Elbette bunda, AKP/Erdoğan iktidarının artık çok yıpranmış olması,
seçmene vaat edecek hiçbir yeni atılımının kalmaması, seçmen
nezdindeki güvenilirliğini yitirmesi ve özellikle de Erdoğan’ın,
kendisine oy vermeyenleri (özetle, en azından, seçmenlerin
yarısını) yabancılaştıran, dışlayan, hatta düşman ve hain gören
çatışmacı yaklaşımı büyük rol oynadı.
*** CHP’nin Cumhurbaşkanı
adayı, büyük bir olasılıkla ikinci turda
seçilecek.
Aslında bu adayın gerek seçim öncesi
propaganda döneminde, gerekse seçildikten sonra,
icraat aşamasında işi çok kolay...
Sadece ve sadece çağdaş insani değerleri,
evrensel hukuku ve herkesi eşit gören, temel hak
ve özgürlüklere dayalı, klasik
demokrasiyi savunması yeterli:
1) Türklerle Kürtleri ayırmayacak; etnik kimlik üzerinden
ayrımcılık ve politika yapmayacak.
2) Türklerle, Ermenileri, Rumları, Yahudileri, vatandaş olarak hep
birlikte kucaklayacak; herhangi bir grubu anarken önüne
“affedersiniz” sözcüğünü koymayacak; dini...