Pazar günü yazdığım yazıda,
Sosyolojik kuramlar açısından, Atatürk’ün
ve Türk Devrimi’nin niçin İnsanlık tarihi
bakımından “İlerici” ve siyasal bakımdan
“Devrimci” olarak görüldüğünü açıklamaya
çalıştım.
Elbette, bir köşe yazısında, bütün büyük
Sosyolojik Teorilerin özetlenmesi ve Atatürk ile Türk Devrimi’nin
bunlara göre değerlendirilmesi, ancak çok çok kısa bir özet olarak
yapılabilirdi.
Ben de o yazıda kuramları çok kaba hatlarıyla
belirttim ve bu yüzden de elbette pek çok ayrıntıyı dışarda
bıraktım.
Bu kuramları merak edenler, benim, Sosyolojiyi
en temelden, tarihsel açıdan anlamaya ve anlatmaya çalıştığım ilk
kitabım olan, sonradan da birçok eklemeyle Türkiye için özel olarak
da geliştirdiğim, “Toplumsal Değişme Kuramları
ve Türkiye Gerçeği”ne bakabilirler.
***
Bu kuramlara göre Türk
Devrimi’nin ve Atatürk’ün değerlendirilmesi
çok zor ve meşakkatli bir
iştir.
Türk Devrimi’nin “Devrim Tarihi ve
Toplumbilim Açısından” değerlendirmesini, ayrıntılı
olarak, aynı ismi taşıyan “Atatürk” kitabımda
yapmıştım.
Bu kitap ilk olarak 1981 yılında İş Bankası
Yayınları arasında yayımlandı ve daha yayımlanmadan, Evren
Cuntası tarafından matbaada el konulmak
istendi.
O sırada İş Bankası Yayınları’nı yöneten eski
CHP milletvekili İbrahim
Cüceoğlu’nun kahramanca direnmesiyle, el
konulmaktan kurtuldu ve basılabilerek gün yüzüne
çıkabildi.
Basıldıktan sonra da, ünlü “Atatürkçü
Profesör” İsmet Giritli, (ki güya
arkadaştık ve iyi tanışıyorduk) Tercüman
Gazetesi’nde “Kemalizme Marksizmi
Sokuşturma Çabaları” diye, kitabı, askeri cuntaya ihbar
eden bir makale yayımladı.
Remzi Kitabevi tarafından yapılan ikinci
baskıda kendisine sitem olsun diye adını teşekkür ettiğim yazarlar
arasında andım, ama anladı mı pek emin değilim.
(Bu yazıyı yazarken düşündüm; kitabın yeni
baskılarında, o teşekkürün başına, yeni kuşaklar için, bu ihbar
olayını açıklayan bir cümle eklemek gerekiyor herhalde.)
***
Türkiye’de:
İslam dini, sözde
İslamcılardan...
(Müslümanlığı siyaset için sömüren
demagoglardan)
Marksizm, sözde
Marksistlerden...
(Hem cahil, hem de hâlâ iddialı olan
“Yetmez ama Evet”çilerden)
Atatürkçülük, sözde
Atatürkçülerden...
(Faşistçe baskıları Atatürk adına yaptıklarını
iddia eden darbecilerden ve onlara hâlâ destek veren sözde
aydınlardan)
Çok çekti!
***