Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı dolayısıyla bu hafta Salı günü yazmaya başladığım Cumhuriyet yazılarımın ikincisini “Tuşluyorum” veya bir başka deyişle, “Bilgisayara alıyorum” (Kaleme alıyorum) bugün.
Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, kendisini yıkmaya yönelik bütün saldırılara, bütün çabalara karşın niçin yıkılamamıştır?
“Demokratik ve Laik Cumhuriyeti Niçin Yıkamayacaklar?” başlıklı yazımı bitirirken şöyle demiştim:
“Mevcut iktidar, yukarıda tanımladığım bu Cumhuriyet fikrine, özellikle de Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti idealine karşıdır ve uygulamada onu yıktığını sanmaktadır:
Ama Atatürk’e borçlu olduğumuz bu fikir, bu ideal, hem yüreklerimizde ve beyinlerimizde yaşadığı hem de tarih, insanlık ve bilim önünde haklı olduğumuz için, onu yıkamamıştır, yıkamayacaktır!”
Demek ki neymiş?