Devlet çökertildi...
Yenisi kurulamadı...
Her yer kirlendi.
***
“Liyakat” ilkesi yok edildi...
Yerine “Sadakat” ilkesi getirildi:
Böylece kirlenme hızlandırıldı; temizlik olanaksızlaştırıldı!
***
Önce Cemaatle ittifak halinde yargı ele geçirildi; adalet kirletildi.
Bütün adalet kurumları, temyiz mahkemeleri, yerel mahkemeler siyasete bağlandı.
Devlet Güvenlik Mahkemeleri kaldırıldı ama yerlerine önce Özel Yetkili Mahkemeler, sonra Sulh Ceza Yargıçları getirildi.
Parti örgütlerinden yargıya yatay geçişler yapıldı.
Kız ve erkek çocuklara tecavüz edenler, kadın katilleri korunurken gazeteciler hapse atıldı.
Anayasa’ya uymakla yükümlü olan Yargıtay bile Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına uymayarak ve Mahkeme üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunarak Anayasa’yı ihlal eden
kurumlar arasına katıldı.
Sonunda yargı, iktidarın muhalefet ve medya üstündeki baskılarının aracı olduğu gibi, rüşvetle iş yapar hale geldi. (Bunu ben söylemiyorum, bir Cumhuriyet Başsavcısı resmen söylüyor.)
***
YSK aracılığıyla, Parlamenter Demokrasi’ye aykırı halkoylamaları yapıldı ve yasalara aykırı oy sayımlarıyla rejim değiştirildi.
Meclis yetkilerinin önemli bir bölümü Cumhurbaşkanı’na verildi.
Hükümet üstündeki Meclis denetimi yok edildi.
Bütün icra da doğrudan Cumhurbaşkanı’nın şahsına bağlandı.