Küçüklüğümde, bize kurnazlık
yapmaya çalışırken
kendisi zor duruma düşen
arkadaşlarımıza, “fazla zekâ,
akıllara seza” diye
takılırdık...
Şimdi bu durum, 1 Kasım’da seçimleri tekrarlatmak
isteyen Erdoğan’ın ve AKP’nin başına gelmiş
gibi görünüyor...
***
7 Haziran kampanyasını rejimi
değiştirecek 400 milletvekili veya en azından
hükümet kuracak
çoğunluğu yakalayamazlarsa, anarşi
ve terörün tırmanacağı,
ekonominin darboğaza
gireceği tehdidi üzerine
kurmuşlardı...
Sonuç malum:
Hükümeti kuracak çoğunluğu bile alamadılar!
***
İlginç bir biçimde; gerçekten de
AKP’nin mutlak iktidarı sona erince, ülkede
terör, anarşi ve ekonomik
darboğaz tırmandı!
(Neden oldu, niçin oldu, nasıl oldu, kim tahrik etti; hepsi ayrı
ayrı tartışma konusu. İlerde, büyüklerimizin
“pişmanlık itirafları” başlayınca bu konular da aydınlanır
sanırım.)
CHP dışındaki muhalefetin, gerçek bir demokratik ve laik, sosyal
hukuk devletine sahip çıkmak yerine, ırkçı ve milliyetçi kaygılara
sahip bir görüntü vermesi...
Ve buna ek olarak, kendilerine Cumhurbaşkanı’nca, parlamenter
geleneklere göre gereken fırsatın yeterince tanınmaması
sonunda...
AKP dışındaki yüzde 60’ı temsil eden partiler, bir hükümet
kuramadılar...
Seçimin 1 Kasım’da yenilenmesi kararı alındı.
***
Seçime kadar Anayasa’yı, yasaları
ve siyasal gelenekleri de zorlayan çeşitli
manevralarla, AKP iktidarı
sürdürülüyor.
İşte tam bu noktada “fazla zekâ,
akıllara seza” durumu ortaya
çıkıyor:
Hem 13 yıldır, hem de 7 Haziran’dan
sonra, anarşi, terör, ekonomik
darboğaztırmanırken iktidar
koltuğunda oturan AKP’liler,
1 Kasım’da hangi
gerekçeyle,kimden nasıl oy
isteyecekler?