Sevgili okurlarım, yaklaşık bir yıl önce, 12 Aralık 2017’de sevgili bilge hoca Prof. Erol Manisalı “Gergedanlaşmak” üzerine bir yazı yazmıştı.
*** “Hitler faşizmi
Avrupa’yı işgal ettikten sonra Romen yazar
Ionesco, 1958’de Gergedanlar’ı
yazmıştı. İnsanların Hitler yönetiminin baskıları sonucu nasıl
‘gergedanlaştığını’ gözler önüne sermişti.
Toplumların ‘toplum olmaktan koparılıp topluluklaştırılması’: hele
hele gergedan topluluğu misali baskı, saldırı ve şiddet ortamını
‘benimseyerek’ insanlıktan çıkmalarını Ionesco
çarpıcı bir biçimde sergilemişti.
Acaba biz de mi?
Türkiye içinde ve yaşadığımız coğrafyada FETÖ, IŞİD, PKK, YPG ve
diğer dinci örgütler yüzünden toplumların yaşadıkları ve
yaşattıkları ortam, Hitler işgali altındaki ‘Avrupa
gergedanlaşmasından’ ne kadar farklı ki?
Ölüm, şiddet ve baskı yarış halinde: toplumlar topluluk (sürü)
haline dönüşmüşler. Sürü olunca da ‘gergedanlaşmak’ alışılan, kabul
edilen, olağan sayılan hale geliyor. Sarraf ile
ilişkisi olan ‘güruha’ bir bakın, gergedanları görürsünüz.
Hukuk dışılık, baskı, şiddet, kadın- erkek eşitsizliği, uygarlıktan
ve çağdaşlıktan kopuş, radikal dinci örgütleri ve inancı istismar
eden emperyalizmin ve dahili uşaklarının gergedanlaştırdığı
‘topluluklar, kalabalıklar’, aynen Hitler Avrupa’sındaki gergedan
sürüleri gibi.
Geçen yaz tatil yaparken bir dağın yamacında, bir zeytin ağacının
altında ülkedeki gergedanlaşmaktan nasıl koktuğumu karalamaya
çalıştım. Aynen...